Hoş geldin yağmur kuşum...
Senin de kanadını mı kırdılar..?
Yarı yolda yalnız mı,bıraktılar..?
Boynu bükük,gurbet ele mi attılar..?
Üzülme,yağmur kuşum,
Açmıştı, yumuk gözlerini, nice umutlarıyla,
Deli kaderin, girdabını bilmeksizin..!
Daha yedisine gelmeden,babasını,sonra da annesini kaybetti...
Yetimdi,öksüzdü,kimsesizdi,ve de,caresiz...
Tutunacak bir dalı,sığınacak bir limanı yoktu, şu koca dünyada..!
Hayallerini süsleyecek, bir sevdası bile yoktu....
ahh gönlüm,her seveni gerçek seven sanırsın
bakmaz arkana, eni konu düşünmez dalarsın
çıkarsız,gerçek sevgiyi hiç durmaz ararsın
yanıldın gönlüm..yanıldın,bu gidişle sen çok yanarsın
bir..iki..üç...yetmedimi? sen ne akıllanmazsın!
.
Türkler Ergenokon da dağı deldi
Bu aşamaya ne zorluklarla geldi
Bu mutluluğu kutlamaya karar verdi
Yaz mevsiminin vazgeçilmezi,karpuzlarımız
Soğutur har olmuş yürekleri, damla,damla...
Çoban Hüseyin’de olmuştu, bir dünya,
Karpuz kabuğun da saklıydı, hayat hikayesi.
Küçük yaşta kaybetmiş,anasını
MUT/LULUK BEN
Mutluluğu aradım hep yıllar yılı
Sordum güle, bülbül’ün sesinde,
Sordum Zümrüt-ü Anka’ya kafdağının ardında,
Oturmuşsun koltuğa emirler yağdırırsın
Para sesini duymasan,başını kaldırmazsın
Dünya etrafında mı dönüyor bak (ma) utanırsın
Neye yarar bir dostun olmadıktan sonra.
Kazanıyorsun haddinden fazla,gözümüz yok
Susuz çorak kalmış toprak gibi
Çatladı duygularımın şah damarı
Cılız bir gelincik çiçeği yüreğim
Sensizlikten kurudu kuruyacak.
Babamı çok özledim anne,
Baba..baba demek istiyom,
Öpüp koklamak,doyasıya sarılmak
Yas tutan bayramlarımda,
Şenlik istiyom anne..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!