Ümit Paksoy Şiirleri - Şair Ümit Paksoy

Ümit Paksoy

Şimdilerde bazı bazı
sallanan sandalyenin sesiyle verandada danseden
bir kız çocuğu görüyorum,
aklım başımdayken bile...

Sonra;

Devamını Oku
Ümit Paksoy

Bir yer bulsa uçacaktı
bir uçurum gölgesi ya da
saatsiz bir zaman.

Bir yer bulsa uçacaktı
bembeyaz bulutları kirletecekti

Devamını Oku
Ümit Paksoy

Korkakça özlediğim birini
birden bire
uzak bir şehirde
-anlamsız bir yerde, bilmem niye-
gördüğümde
konuşacak tek kelime bulamadım

Devamını Oku
Ümit Paksoy

Televizyon seyreden çocukların yüzlerindeki bilgelik bulaşmıştır zengin aile kızlarının mentollü sigara tadındaki dudaklarına. O dudaklar ki televizyon programı gibi umut vadederken, yaşama isteğini incitir kelebeklerin. Biliyorum dayanılır gibi değil. Biliyorum filmlerdeki iyi adamlara güvenilmez ve çiçek açmaz mentollü sigaralar. Fakat bütün bunlar bir intihar mektubuna atılacak imzaya haklılık verir mi? Ölümümün gerçekliğinin bir anlamı olmadığı gibi...

Kim deliyse ölümsüzdür!

Devamını Oku
Ümit Paksoy

Saçların
saçların
uyurgezer saçların
ateşten
külden başka nedir ki

Devamını Oku
Ümit Paksoy

İki ters bir yüz yaşamak

Sen bu odaya girip her
çıt deyişinde
duvar saatim
çıt deyince parçalanan duvar saatleri gibi

Devamını Oku
Ümit Paksoy

Nedir bu
çocukların yüzlerinde gördüğüm
çocukluğum mu yoksa
üstüme yıkılıp kalan
kimin çocukları bunlar
tenha parklarda gördüğüm

Devamını Oku
Ümit Paksoy

Yürüyün geceleyin
su borularından gelen böğürtüyü,
-su boruları sinirleniyor-
utangaç ve muhafazakar sifon seslerini,
-sifon çekmek de bir yaklaşım şeklidir-
bir el ve bir kapının aynı anda gıcırdadığını,

Devamını Oku
Ümit Paksoy

Lastik ayakkabı
naylon gömlek
nuşanbadan pantolon
sonra aynı merdiven
aynı yokuş
aynı caddelere saçılmış insanların arasından

Devamını Oku
Ümit Paksoy

1
Kendini etrafında var ettiğin o boşlukta kaynayan öfke şimdi başka şeylerden sana doğru akıyor. Bu oda senden nefret ediyor. Ana avrat küfrediyor ortada duran sehpa. Duvara çok önceden çakılmış, üzerine asılı hiçbir şey olmayan onlarca çivi, katil arıları gibi... Bir adım atmanı kolluyor çelme takmak için ayağının altındaki kilim. Bu oda senden nefret ediyor ve sen artık delirdin.

2
Göz kapaklarının içinde dolaşan o rengi tekrar görmemek için dakikalardır duvara diktiği gözleri kapandı sonunda ve tuzlu bir sıvıyı akıttılar yanaklarına. Islaklık onun parmak uçlarına dönüştü. 'Bir sabah kör birinin karşısındakini tanımak için uzanan elleriyle dokunmuştu yüzümün iki yanına, dudağıma...'

Devamını Oku