Bir parça gökyüzü koyuyorum
gözlerimin üstüne
alnıma ıslak bir bez
öyle söylüyorum
söyleyeceğim neyse.
Eskiden bir gün
güneş sırtına değip geçmiş
ve bir boyama kitabına bakarken ağlamış
Susmuş uzun ve yalınayak
başkalarına göre de başkasıdır artık
Yaratıklar aşkına
resim, büyü ve kışın eldiven takmayan herkes
Ben ve kötü ben
kediyle oynarken onu ve
onun aslında başka olduğunu
Yer takviminde bir gün
telefonlar meşgul
-başladığım yere
geri dönüyorum öyleyse-
yer takviminde bir gün
ışıklar kırmızı
Sonra
karla karışık yağmurlar çizdim
balkon duvarlarına
sonra bir uçak gördüm
insanların yalnızlığını
yıldızların yalnızlığını düşündüm
bir bakışı yakalardım yüzlerinde
sonra değişirdi
başka şeye dönüşürdü biraz önce olan
ben daha farkına varmadan
anı olurdu
Bir şehri terk ederim,
o şehrin
yağmur sularından yansıyan ışıkları
benimle gelir.
Neden bir şehir,
Ben bir yağmur tanesiyim, yağmakta olan
yani toprağa düşmemiş bir yağmur tanesi
düşmemiş ama düşmekte olan
Benim adım yağmakta ya da düşmekte olan
ne varmak isteyen gideceği yere, ne de aynı yerde duran
Kendi sesime düşman olmadan
işlemeli annem bu şehri beyaz bir gömleğime
benim etimden kesilmeden bu şehrin bir parçası
ben bu şehre dair notlar almalıyım bir kenara
Trafik lambalarına sarılarak ağlamak istiyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!