Bu ne biçim yangın ustam
Hem külü, hem közü yaban
Bir kızıl kor içre kaldık
Yürekteki sızı yaban.
Yuları yoz huysuz tayın
Toprağını kanımızla suladığımız
Bu memleket bu yurt bizim bizim hemşerim.
Ak kundakta bebek gibi belediğimiz
Bu memleket bu yurt bizim bizim hemşerim.
Bir ucundan bir ucuna anlı sanlıdır
Ne mümkün unutmak, ne mümkün nisyan.
Çok seni söyler yar, az seni söyler.
Beyhude kendime ettiğim isyan.
Her zerre, her hücre, öz seni söyler.
Hem umudumsun sen, hem de korkumsun.
Gidelim...
Yaradan Allah'ın adıyla...
Kan bulutları ufkumuzu sarmadan
Üzerimize sağnak ölümler yağmadan evvel
Ayaklarımızı sürümeden,
Gidelim ustam, koşaradım, yürümeden...
Tükendim bu Eylülde, yalan yok yenik düştüm.
Kanasın şiirlerim, ağlar isem namerdim.
Vicdansız haramiler sözlerimi vursunlar.
Düzmece aşklara bel bağlar isem namerdim.
Dört duvar arasında idamlık mahkum gibi,
Bir hain el vurdu beni, bak ben ölüyorum anne...
Tıpkı dedem gibi ben de şehit oluyorum anne...
Hani oğlun, gülündüm ya, şimdi soluyorum anne...
Sanma toprak olacağım, irem bağındayım şimdi...
Şerefle tükenmiş ömrün en kutlu çağındayım şimdi...
Ağlama sakın, sakın ha ağlama ardımdan anne...
Kelep kelep ettim adını ey yâr
Gönül kirmanında eğirmekteyim.
İşit hele beni, sesimi duy yâr.
Avaz avaz seni bağırmaktayım.
Tükeniyor sabrım artık gör beni,
Düşman üstüne dörtnala giderdik
Doru atlarımız vardı eskiden
Her bahar yeni bir sefer ederdik
Koca dünya bize dardı eskiden
Haktan başkasına sarılmak yoktu
Sakın ha sakın hakir görme kendini.
En asil kan, en asil soy sensin oğul.
Yalan yanlış düşlerle yorma kendini.
Şu koskoca aleme bey sensin oğul.
Sen varsan vardır ancak evvel ve ahir.
Yaman vurdu beni hazan mevsimi.
Sanki katre katre erimekteyim.
Bir deli poyrazın önüne düştüm
Adım adım sona yürümekteyim.
Uslanmam dedim ya, uslandım artık.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!