Sokaklara açılıyorum.
Başı dik yürür,
Tertemizdir,
İşçidir, emekçidir hayallerim.
Hayallerimle güzelleşir sokaklar.
Aşktık,
Âşıktık.
Büyük bir aşkı yaşadık.
Hep ilk günkü gibi…
Kimselerin olmadığı bir vakit,
Yüküm her zamankinden ağır,
ruhum her zamankinden genç ve omzumu sıvazlar,
hâlâ tazedir umutlarım.
Sende izledim ilk opera ve balemi.
Nasıl unutabilirim
sol koluma yaşama sevincini aşılayan Kordon’umu ve de Saat Kulemi.
Hayır hayır, inanma sen onlara!
Yalan söylüyorlar, gene mi?
Bornova Evka-4 mü güzeldir yoksa Kadifekale mi?
İster utan ister utanma.
Bir şans daha verilmez artık.
Yazık ettin böyle bir aşka!
Yüzlerce salyangoz üremiş,
Yapışıp kalmışlar bahçenin duvarlarına.
Bu nasıl bir cesarettir?
Neyine güvenir ki kanatsız kaplumbağa?
Dağın eteklerindeki güzelim toprakları bırakmış.
Üstelik tazedir zift.
Emin adımlarla yürüyor asfaltta.
Güneş de benim gibi yorulmuş.
Şanslı ki bulutlar taşıyor onu.
Bense yılkı atıyım,
Başıboş.
Beni benden alır ıslak saçlıydı gülüşleri.
Sırılsıklam olmuştum, cebimde taşıyordum düşleri.
Kurumasın, kurumasın, ne olursun kurumasın.
Kalbimi açtım ben sana.
Kolay mı sanıyorsun?
Sıra sıra evleriyle sonsuzluğa yükselen şehir, atalarımın
mirası.
Çıkmaz sokaklarının bile dünyaya açılır ki manzarası.
Hiçbir kadının giymesini istemedim
Gardırobumdaki pembe bornozu.
Senin giymeni istediğim kadar…
Elimde değil, aklıma gelir hep anılar, anılar…
Marmaris Selimiye’de aşktan kör olmuştu gözlerimiz.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!