çocukken tepelere çıkıp da gizlice
içtiğim sigaralar geldi aklıma
ah Reşat dedim ah verseydin
ne güzel ısıtırdın demirini ellerimin
hayat bize o zaman mı güzeldi dersen
boşuna üfleme çocuk
demirdendir bütün namlular
eritmeye yetmez
nefesindeki buhar...
Ülkü Babacan
bugüne kadar
hep bir müziği oldu
gidenlerin hatırlatan
ama senin müziğin yok
içimin sesini dinliyorum
plakları kırdıran
şimdi sen
hadi gel diyeceksin
gel, gecenin rahminden çıkar güneşi
gönlümün alazı ellerimi yakmadan
saçlarına dokunmalıyım,
saçların çıra baharı..
ritminden erir de buğdaylar...
nağmelerinde yaşmaklı kadınlar..
hacının murat vurgunmuş birine
ne çok dövülmek istermiş dibekte…
Ülkü Babacan
birbirimizi kovalar dururuz
yaklaştıkça makas değiştiren trenler gibi
ya da bir çocuk oyununda elini ebede bırakıp
kalan sıcaklığı soğutmaya çalışmak nefesinle
üflesen neye yarar soluğundan çıkan alevin
tohumu toprağını bekler
bugün evdeki sessizliği kullandım
canseverin odasında
-şiirler yazıyordu-
bir eli kışa düşmüş
avuntu
giyinip en güzel elbisemi
saçlarıma verip kalbimdeki neşeyi
bir de süsleyince papucumun sesini
döndüler baktılar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!