Uğurlu'da Bir Gün Şiiri - Mustafa Çetinkaya

Mustafa Çetinkaya
520

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Uğurlu'da Bir Gün


UĞURLU'DA BİR GÜN

Her gelişimde köyüme
Bayram kutlamalarındaki askerler gibi
Disiplinli,kararlı...Rap rap rap!..
Bir bir geçer önümden çocukluğumun geçtiği yerler
Bir hüzün kaplar yüreğimi
Gözlerim perde olur,
Teker teker izlenir o eski filmler.

İşte Balcıburun !..
İşte Garip Çeşme başında yaptığımız arabalar
Kim bilir kimin kıçıydı o patlattığımız çamurlar
Arkadaşım ile yan yana,
Ninemi taş yağmuruna tuttuğumuz
Ahh o eski zamanlar!

Oturdum bir taşa,
Tütünlük'ten,
Köyümü seyrediyorum.
Bir uzansam harman yerinde olurum,
Bir kanatlansam Koparan'a varırım,
Bir el atsam avuçlarımın içine alırım sanki koca ovayı.
Ekinlerin dalgası olur ya hani,
Hafif bir rüzgardaki deniz dalgası gibi
Yeşil deryanın dalgası
Sevinçler, kederler içinde
Sallanır gider Melendire' den Tepelere doğru.

Birkaç adım ötede mezarlık
Bir öğle vakti
Bir kalabalık bir kalabalık!
Kimisinde bir kova su, kimisinde bir demet çiçek
Gönülleri kırmamalı şu dünyada,
Ne ahlar vahlar, ne mallar mülkler
Gideni geri getirmeyecek.

Yeni uğrak yerimiz Tepecik
Bir yanda karamıklar, bir yanda anılar
Katrancık Dağı'na seyre dalarsın.
Hııışşşş şşşşş uğultuların da ağaçların,
Bir yerlere gider gider bugünlere gelirsin.
Çadırda uyursun Kayraklı'da, yağmurlarda
Çatalinler'de tilkileri kovalarsın, keklikleri uçurursun
Gök gürlemeleriyle tarihi düşünürsün Alan Köy'de
Ve kaybolup gitmekte olan Alan Köy Mezarlığının gizemlerini
Ovanın tam orta yerinde.

Yok olmuş evlerin temelleri eski köy yerinde
Kimisi ovadaymış kimisi tepede,
Kimisi de harman yerlerini izlermiş penceresinde.

İşte okulumuzun yıkıntıları
-Uğurlu Köyü İlkokulu 1938- yazardı kapısında
Zambaklar ülkesi gibi olurdu baharda
Zambaklar ülkesi gibi.
Zambaklar diktim ben de her gittiğim yere.

İşte kahvehane,
Bitişiğinde Niyazi Amcanın bakkalı
Karşısında cami, köy odası hemen dibinde
Sarnıç susuz,
Körleşmiş kuyular çaresiz
Yok olmaya başlamış harman yerinden uzayıp gelen,
Göletlerin arasından Tepecik'e kadar ulaşan,
Koca koca taşlardan yapılmış tarihi yol bile.

Ya çıtlık ağacı !
Meydan okurcasına yıllara
Kala kala o kalmış yapayalnız ayakta
Yanında kimseler yok birkaç taştan başka.
Hey gidi çıtlık ağacı hey!
Kimler geldi kimler geçti ömründen
Kimler geçti bunca zaman önünden
Ne sırlar gizlidir kim bilir özünde
Çıtlık ağacı çıtlık ağacı
Kimleri ağırladın, kimler nefeslendi gölgenden?

İşte köyüm
İşte baba ocağım, Uğurlu toprağım
Her gelişimde hüzünlenir yüreğim
Hoşça kal diyemem
El sallarım geçen günlerime
Yıllar öncesi gibi yine,
Yol boyu,
Bir uçtan bir uca yürür giderim.

Mayıs-2015

Mustafa Çetinkaya
Kayıt Tarihi : 28.5.2015 14:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mustafa Çetinkaya