1964 yılında Uşak da doğdum....Sakarya Üniv. Müh. Fak. Elk. Elktr. Müh. bitirdi..Evli ve 3 kız çocuğu var.Kamuda yönetici olarak görev yaptım. Haziran 2016 da emekli oldum. Halen yapı denetim şirketinde Denetci Mühendis olarak görev yapmaktayım. Bazı gazetelerde günlük köşe yazıları yazdım.
Şiirleri,ödüllü kompozisyonları ve hikayeleri bazı dergi ve gazetelerde yayınlanmıştır.(sur,zafer dergileri) Ayrıca şiirleri 3 bölümden oluşur güncel şiirler, aşk ve Ünlü düşünürlerin seçme sözleri, arasözleri, deyiml ...
Ey! İslam adına, İslamı vuran hayasız avcı
Cübbeyi sarığı başına çal, bulandırdın inancı.
Bak din kardeşlerin, yaşatmak için yüce dini,
Alçaklara omuz verip, sinesine gömdüler kini.
Hala siz üç beş zavallı, kılıç sevdasıyla safta
Ülkeler dolusu akıncı, ellerinde kalem cihatta.
İnadın eşekte yok, kinin devede
O gurur ve onurun şimdi nerede?
Bir kere inansam, ya bin kerede
Haline bakıp da acıdım sana..
Verdiğin sözler de, yalandı senin
Ağaç ölmeye kökünden başlar.
Kirpikler ok olur, gerilir kaşlar.
Allah'a eğilir secdede başlar.
Adamak kolay, ödemek zordur.
Gel zaman olur, biter savaşlar.
Ben Leyla’ mıyım, Mecnun'u bilmeyen?
Vefasız mı Mecnun, Leyla’yı görmeyen?
Ecel oku ruhuma değdi, oku başımda oku.
Varlık önümde, arkamda bıraktım yoku.
Bir doğum sancısı, ölürken kıvrandığım.
Bu şehadet şerbetidir, içtikçe kandığım.
Garip bir his var içimde, cuma akşamı,
Sanki sabahım olmayacak be anne.
Keşke pamuk ellerin silse gözyaşlarımı,
Acılarım kollarında dinse be anne.
Kara toprak kızıla döndü, karardı
Doğduğum gün imzaladım, ölümle akdimi,
Kaderi yazan kalem, yazmış ölüm vaktimi.
Birer birer yırtılır, takvimden her bir günüm
Eksiliyor soframdan, her yiyişte bir öğünüm.
Yediğim ekmek gibi, içtiğim suyun sesi,
Neydi o uykusuz geçen geceler?
Neden, nasıl, nerde, onca niceler?
Dünyalar bir yana, sen bir yanaydın.
Aldığım nefeste, sen aklımdaydın.
Oysa bir masalmış, efsane aşklar.
Ben yine sensiz kaldım, gelmediğinde.
Kendimi, kendimden kovdum, aciz diye.
Ayrılık değil, ayrı kalmak acıtır yüreğimi.
Kaç kez gittilere bıraktım, sana getirdi mi.
Onca ihanetini ve yalanlarını da unuttum.
Haddini bilmezlerin poyrazında,
Savrulup, rüzgârlara kapılacağız.
Çakıl, dikenli çıkmaz yollarında,
Sırtımızdan vurulup yıkılacağız.
Dahası, kendi öz vatanımızda
Horlanarak itilip, kakılacağız.
Vazoyu ve saksıyı çiçekler bilir,
Evde balın varsa, sinekler gelir.
Kendini bilmeze, divane denir.
Ben sana başka ne söyleyeyim.
Ne ektiysen biçersin, yetişti diye.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!