görmedim ömrümde bir lahza olsun bahtiyarlık
Sarı güllerden mi boyası sırma saçın
hep bir ayrılık korkarsın
seviyorum demek mi lazım illa
Seviyorum! işte beni anlasana
Bir yaz günü sonbahar rüzgarında
Ay bir güneş öbür yanımda bana eşlik ediyor.
Gidiyorum dediysem canım bedenimden bahsediyorum.
Zira aklımı senden bir adım öteye taşıyamıyorum.
Ay dertli, sanki tüm gece uykusuzlara yoldaşlık etmiş
Mevsimlerden sonbahar
Sulak bir yerdeyim.
Öylece yürüyorum dökülen yaprakların arasında
Yapraklar durmadan dökülüyor dallarından,
Sensiz geçen geceleri hatırlatıyor.
Bazen özlersin geçmişini, hiç eskimeyenleri.
Gözlersin yollarını bazen gözlerini.
Ağlarsın gelene bazense gelmeyene.
Bazen söversin şansına şahsına.
Özlersin gençliğini ve bitmeyen sevdaları.
Ben Attilâ ilhan değilim.
Hele sana mecbur, hiç değilim
Ama sen de Aysel değilsin
Ne olur hiç gitme başımdan
Ama sen Aysel değilsin.
Bülbül, kırık kanadına bakmadan su taşıdı
Gül goncaya durunca soluklanmak için kondu dalına gülün bülbül.
Gülün ilk yaptığı, bülbülün kırık kanadına vurmak oldu dikeni
Bir şiir yazdım sana bu gece
Okusan sanırsın bu bir bilmece
Konuştum seninle kendi kendime
Bilmezsin yalnız sen varsın gönlümde
Ne olur lütfeyle bir kez daha gülümse
Anlamam nasıl ? yakarsın beni bir gülüşle
Sarı saçlarına bağladın bir kere gönlümü
her gittiğin yere sürüklersin bütün ruhumu
sende vicdan yok mu? ey gönlümün düğümü
Kuldan utanmazsın da Haktan da mı Korkmazsın Mihriban
Izdıraptır bana bu alemde durmak
Bir gün geleceksin bu mutlak
Arar da bulamazsan eğer beni
Savur ipekten narin o sırma tellerini
Öte alemde de olsam mutlak bulurum seni
Önce naz sonra söz ve ardından hile ile
kandırdın beni bağladın kendine
vurdukça vurdun beni yerden yere
düşürdün bu sevdayı dillerden dillere
çok fazla yasamam ben bu dert ile
Naz etme Mihriban’ım ol artık benimle
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!