1973'de Istanbulda doğdu. Hala şu taş binaların arasında geçen yaşantısında, çocukluğunun geçtigi bahçeli evi özlemektedir.
Hayatını hep teknik temeller üzerine kurmasına rağmen içinde yerinde durmayan kıpırtılar olduğunu farketti. Ona bu kıpırtıları yerinden çıkartmak için ilk fırsatı biri verdiğinde ilk önce küçük hikayelerle başladı. Bir gün bir hikayenin cümleleri devrikleşmeye başladı ve hikayenin sonu şiir olarak bitti. Ondan sonra şiirlerin ardı kesilmedi.
Şiirlerimin hepsinin gerçek bir hikayesi vardır. Sanat haber gibi değildir ...
Dokunmuyor gözlerin çağrıları yüreğime,
Bir kilit atılmış arayıştaki düşüncelerime,
Gece, gündüz farkı mı var bilmeyene?
Bir sevda saplanmış kaderimin en zayıf yerine.
Bir boşlukta uyanıyor gözlerim yol ortasında,
Sen uzakken sensizliğin tadı yok,
İçimi sıkan bir kıskaç sanki,
Daha yokluğunun ikinci gününde,
Gücüm kalmadı gibi.
Boşlukta yürümeyi öğrendim sen gidince,
Neler
Ne gözler tanıdım bana bakarken gülen,
Çocukça yüreklerine beni koyan.
Ben gözyaşı ektim o gözlere bulutlardan,
Yağmurlar döndü değdi gözlerime yılların ardından.
Ben zoru sevdim, ama zorla değil,
Sevgimi verdim, olmadan bir delil.
Şimdi bende bir çift göz, bir tatlı dil,
Herşeye değdi doğrusu, bunu bil.
Ben güzeli sevdim, gözümü kör eden,
Gecelerin sessizliği büyür durmadan,
Ne yaparsan yap, ne edersen et.
Gün gelir kalbine basarsın,
Bir tutam özlem, bir tutam hasret.
Aklın almadığında, yerinde durmadığında,
Korkularını yıkamak için kimse görmeden,
Aydınlığı mutlulukla anmışlardı,
Tanışana dek yüzleşmeleri gereken gerçekle.
İsim koyamadılar ilk kez gördüklerine,
Anlam veremediler nedensizliklere,
Ellerini özledi saçlarım, rüzgar yetmiyor artık,
Uzanmak sensizliğe, dizlerinin yerine,
Yetmiyor birtanem hiçbir şekilde,
Sen olmayınca hiçbirşey yok gözlerimde.
Sabır bana işkence yokluğunda,
Sokaklarda yürüdüm bugün, çiçeklerin çevrelediği,
Güneşin arada gözüküp arada kaybolduğu,
Bulutlarda mavileştim, gülümsememi sakladım.
Adımlarda taşıdım bakışlarımı yürürken.
Damlalar düştü yanağıma, ardından yollara,
Bir çiğ tanesi bahar yaprağında düşmenin ucunda,
Bir tutam güneşle belki dönecek kendi kaynağına,
Dal da duramıyor rüzgara kırık kollarında,
Sonu bilinmez gerçeği görmedikten sonra.
Güvenme inceliğine, sende kaldı sandığın duygularına,
Bir boşlukda adımlar nereye konur kim bilir?
Yürümek ama nereye bir kör karanlığın içinde.
Sevda yolu deyip başına gelmek ama öyle kalmak,
Gerisi nedir, bize ne getirir kim bilir?
Belirsizlik kuyuları arasında gezip durduk düşmeden,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!