Gitmek istiyorsan git uzaklara,
Bırakma birşey uçup giden kokuna.
Hayalleri sil gözlerinden öyle git,
Beni aldığın sessiz limanlara.
Hayal kurduğum tek sendin,
Kimse bilmedi içimden geçenleri,
Belki ben demedim, belki kimse dinlemedi.
Işıklar sönüp bir giden daha olunca,
İçimdeki hüzün yine dinmedi.
Kaçış artık çözüm değil hayat bırakmıyor,
Gözlerin resimlerde yalnız bakıyor gözlerime,
Duvarlarda koyu bir fırtına sessiz gülümsüyor gözlerime,
Ellerinden uzak güneş de yanaşmıyor yamacıma,
Soğuk, yanımda olan tek şey soğuk bugünlerde.
Sessizliğe alışmaz yüreğim sanmıştım,
Ben sessizliğin ardından gelen rüzgarım,
Kalbe giden en karanlık yolu bulan,
Fısıltıdan daha sessiz bir şekilde oradan süzülen,
Ve ulaştığı yerde şimşekler çakarak fırtınalar koparan.
Ben aklın ötesinde bir duyguyum,
Yine fırtınalar koşuyor içimde,
Ben her zamanki gibi dinleyiciyim sadece,
Söz hakkı olsaydı düşlere,
Fırtınalar yağmursuz olurdu, ışık saçardı geceye.
Adımlar sessiz yine, yürürken sensizliğe,
Az kaldı dayan yüreğim sevdiğine kavuşmaya,
Gözlerinde kaybolup rüzgarları kovalamaya,
Güneşi uyandırıp koynunda sıcaklığı ile tekrar uyumaya,
Az kaldı sevdanı sonsuzluğa dokundurmaya.
Hasret yalnız koydu seni yaban ellerde,
Karanlık gizler içinde ne kaldıysa,
Yanyana yürüyen gölgeler arasında.
Işıklar, sesler gözlerinden akıp,
Bir sessizliğe adım atınca.
Kelimeler gelir çıkar bir anda,
Giden sessizliğini de aldı yanına,
Umutsuzluk koymasın diye cananına,
Gülümsemesini gömdü güneşin batışına
Hiç bu kadar dokunmamıştı suskunluk canına.
Dönüp bakmadı bildiği karanlığa,
Uzanan yollara diktiğim mumları hep korudum,
Birgün biri gelir diye, hep aydınlattım kaderimi.
Çok ayak izi oldu,onlar da kalıcı değildi.
Yol, sahibini hep suskunlukla bekledi.
Birgün duydum ayak seslerini,uzak ve küçük,
Kıymet bilen gözlerine değer vermeyenin,
Sevgi saçan gülüşünü görmeyenin,
Mutluluktan akan gözyaşını anlamayanın,
Rüzgardan ve benden çekeceği var.
Yanlış işleyen duraksız zamanın,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!