/kuralım soframızı, güneş tepede, ayaklar su içinde, denizin üstüne
ilk kadeh ikimizin olsun, ikincisi de öyle, dolunay altında gece niyetine/
mevsimsiz balıkların göç yolları değil, konumuz gözlerden ırak
yakamozları beklemek bahanemiz, yani cennetimizi yakalamak
ben şarap dökerken dudaklarına, bağ bozumlarının öncesinden
sen anason yudumlayacaksın,
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
günes tepede, ayaklar su icinde,
denizin üstünde kurulmus bir sofra
ve sevdiginiz ve seveninizle birlikte oldugunuzu düslerken,
dolunayin altinda geceye kaldirilan iki kadeh parliyor gözlerinizin önünde birdenbire…
Bu tablonun tadina henüz varamamisken,
mevsimsiz baliklarin göc yollarinda yakamoz beklerken,
sevdiginizin ve seveninizin bag bozumu öncesi
dudaklariniza döktügü sarabin sarhosluguyla,
anasonlu gözlerini yudumlarken
cenneti yakaladiginizi saniyorsunuz…
Yasamın zorlastıgı, ekonomik, psikolojik olumsuzluklar icinde
yasam sürdürülmeye calisilan memleketin hallerininin göz yaslarindan siyrilip…
sairin siir sanatinin gücüyle öyle bir yüksekliğe ulasiyorsunuz ki,
düsleriniz ve hayallerinizin ufuk cizgisinden öte yosunlarin dansina,
sualti firtinasinin dalga sessizliklerinde,
yasanasi özgür bir dünya kuruyorsunuz kendinize…
birden denizden gecen, rotasi dünyanin ötelerine uzanan, dumani gece rengi,
uzak bir geminin güvertesinde saklambac oynarken buluveriyorsunuz kendinizi
sevdiginiz ve seveninizle….
„ dönüş yolları denizlerin altında, haydi bizde yakalım filikaları
ilk sevişmemizden hemen önce, örtelim kapanmamış yaraları
dalları açılmamış saysın bahar, biz yeni mevsimlere renk olalım
varsın takvimler yaprak vermesin,
aldırmayalım.'
diyerek, sevdiginiz ve seveninizin koynunda…
ayaklariniz suya degerek, mor salkimli bahce icinde,
kosar adimlarla variveriyorsunuz ellerinizdeki boya ve fircalarla elips cizgilerinden yaptiginiz bir köskün icine …
boyuyorsunuz tüm duvarlarini gülümsemelerin, gülüslerin renkli kimliksizlikleriyle…
Usulca cellat yüklü bulutlarin beklentisizligiyle karanlik pusulara, ihanetlere köskün kapisini kapatip…
Inci tanelerinden dizilmis bir sira zincirle alinlariniza günesi yüklüyorsunuz umutla…
„insan kendinde baslayip, kendinde biter, ötesi yoktur. Birsey olmak istiyorsa, bu yasam icinde olur!“ diyen Albert Camus`un Sisifos Söyleni`ne inat!
Özledigimiz, gidip göremedigimiz…
Yasamak isteyip yasayamadigimiz…
ama yinede istemekten vaz gecmedigimiz,
düs ve hayalerimizin gücüyle gördügümüz,
yasadigimiz ve de derinligine hissettigimiz bir yolculuktu
„UFUK CIZGISINDEN ÖTE“…
Sevgili Cevat Cestepe siir sanatinizin derin gücüyle daha nice ufuk cizgisinden öte birlikte yolculuklarimiz dilegiyle… bu sarkilara, öykülere ve siirlere sigmayan düs ve hayal gücünüzü, siir sanatindaki ustaliginizi tüm icten duygularimla kutluyorum…
'yine yitip gittim şiirinizde yine..öylesine içine alan ..güzeldi...'
'Çok güzeldi yüreğinize sağlık kutlarım...' Saygılarımla...
Muhteşem bir anlatım. Dört dörtlük bir şiir. Zirve...
Sevgiyle kalın.
defalarca okunabilecek, ve her okunduğunda değişik tat alınabilecek bir şiir bana göre. bu yüreğe teşekkürler.
inci tanelerinden bir sıra zincir, emek gibi dizilmiş boynumuza
güneş böyle düşecek olsun
alınlarımıza.
Kutluyorum
üstadım her kelimenize saygı ile eğiliyorum...ağır aksak bir o kadarda duru dizeleri okuyupta ufkun ötesindeki çizgilere derin bir çizik atmak geldi içimden....alkışlarım izmirden!!!
Düşü bile harika,destansı bir hikaye adeta şiiriniz..Dönüp dönüp bir kez daha,bir kez daha okudum..İnanılmaz hülyalara daldıran,hayatı bir şekilde yakalaayan,olgun ve yalın bir anlatımla,yine yeniden taht kuruyorsunuz kalplerde sayın Çeştepe..Sizi okumak hani çalıntı belki ama,Yılmaz Erdoğanm ın deyimiyle Allah' a inanmak...
Yine şiire dönersek-ki son yarım saattir hç şiirden çıkamadım -gerçekten estetik bir yapı var şiirinizde.. O kadar güzel ve öz bir anlatım ki,adeta imge yogunlugunda ki siirlere nazire yapar ve eğitir şekilde,az yada yerinde yeteri kadar imgelem ile bu işin böyle zarifçe yapılabildiğini haykırıyorsunuz..Kanımca,yola yeni koyulanlar sizi takip etmeli,mutlaka yazım tarzınızdan etkilenecek ve edebiyata yeni kazanımlar olabilecek..Naçizane benim fikrim tabii..
Bu kadar leziz ve duygu yoğunluğu yaratan,dantel dantel mısralarca işlenmiş bu nefis anlatım için ben çokm teşekkür ediyor ve tebrik ediyorum..Gönül dolusu sevgi ve saygılarımla...
***duvarların rengi senin, istediğin çiçeklerle çiz perdenin desenini
o bildiğin gülümsememle
seyrederken seni.****
mutluluğun resmini görmek şiirde..yudum yudum içmek herbir damlanın tadında..
çokgüzeldi çokk..tampuan+antj..tşk.ler..
ÇOK AMA ÇOK GÜZEL BİR ŞİİR.
KEŞKE HARAMA HİLE KARIŞMASA:-))
ŞARAP KOKUSUNU SEVMEM DE.
DEVLET YETERİNCE KARIŞTIĞI İÇİN KİMSENİN HAYAT TARZINA KARIŞMAK HADDİM DEĞİLDİR.
EMEĞİNE SAĞLIK AĞAM.
SELAM VE DUA İLE.
Bu şiir ile ilgili 111 tane yorum bulunmakta