Uctan Uca Sallanip Sarkan Sönük Yansima

Gövde gösterili
Kaynayan kalabaliklari suyun köprünün kenarina yigarak
Hangi ögleden sonrasiydi geldi gecti gitti, ugultusunu her yere yayarak
Enerjisi tel tel dökülen sinerjiden
Ufuk son cizgiye varana kadar, karanligi getiren morlugu pesinden giden
Hamamdan yüklenen tellak cigligina ve direklerdeki kivilcimlanan hatlara
Carpistikca,
Iligi dügmesi yirtilmis kopmustur belki
Dam boyu kar yiginlarinin tandirli evlerin sokaklarindan gecip gittigi
Baska bir kelebek camindan kahverengi tarafina bakarken
Kestaneler toplamaktan dönen ormanlar, bozkir taraflarina dogru
Cirpinan yellerin dügümlendigi baglardan kopmak icin
Kasirgaya tutulmus direkler gibi uzaklarin ötesini gözetleyen
Sonra sercelere kadar sögüt kavak zerdaliydi…
Oraya karsi kirmen egiren pervane
Artik…
Felegin carki mi cemberi mi cakmagi mi neye kimi sayarsan say
Yolunda gitmeyen bir sürü seyler arasinda bir garip dervis dünya…
Bekle ha bekle
Git ha git
Dön ha dön…!
Affiniza siginiyorum da hani yalvar yakarlari kendi kendine
Rahmetul
Ellezine
Vebil ahiri hüüüüüü
Sen gelirsin iste baskasi gider senin bos biraktigin soguk buz gibi yere
Oysa kafaya koydugun birsey vardir, yok desen de vardir..
Bir isik bir fenere
Kor yigini bir kivilcim közüne
Bir yagmur tükenmez bitmez elem kedere
Daglara ucup giden kuslarla daglardan dönersinki kar buz ayaz alamet..
Ne bir ciradir duvari olmayan odalardan ne örtme ne tandir..
Bazan herkes ordadir
Bazan kendi yalnizligina okuya üfleye
Sönmüs küllerden ve solmus otlardan baska hic mi hic..

Ocak / 24