Türk Kadınının Prospektüsü

Yarım kalmış ya da ıskalanmış öyküleri yüklenmiş
bir ayağı aksak, bir gözü kör, bir kulağı sağır
kadınlar doldurur sokaklarını ülkemdeki tüm şehirlerin.
Önce yar, şimdi hatun, sonra ana.

Yokuş yukarı gitmeye çalışan yüklü bir kamyon gibi,
çokça ana, biraz lohusa ve karnı burnunda.
Kınalı ellerinde çapa,tırnakları toprakla didişen öfkeli aşıklar.
Önce ateş, şimdi kor, sonra kül

Hırçın bir dalganın azgın ıslaklığına maruz,
yitirilmiş insanların, unutulmuş yüzlerindeki çizgiler kadar silik.
Denizin ortasında azgın bir fırtınaya direnen,
pamuk beyazı, yorgun ve bezgin bir yelken kadar karaya yakın
önce ıslak,şimdi nemli, sonra kuru.

Saçının her telinde rengahenk mevsim çiçekleri,
sözlerinin herbirinde senfonik sevi ezgileri,
yüzünün tüm çizgilerinde zorlukların bütün tanımları,
gözlerinde vahşi, bir başına, dörtnala yılkı atları
Önce insan, şimdi insan, sonra insan.