Gözleri ayakları karalı bir kuzu
Yüreğinde ne ayrılık var ne sızı
Düşmüş önündekinin peşine
Ot yemek, su içmek, biraz da çılgınca koşmak
Hayatı bu başka işi ne
Sanırım ben de genç olmuştum
O kadar uzakta ki kıyılar
Sisler yoğun, mesafe uzak
Ne bir kayık var dönüş için
Ne de haykırışlarımı kimse duyar
Duydum kar yağıyormuş
Sen gibi beyaz ve narin
Hemen alınıyormuş öyle derler, küsüyor, darılıyormuş
Gitmek istiyormuş, uzaklaşmak istiyormuş
Yüreği izin vermiyormuş bir türlü
Düşer düşmez gönlü eriyormuş.
Eriyecektir kar
Gelince bahar
Her gece azmine
Yeni umutlar katar
Yalnızdır hep kardelen.
Siyah beyaz resimlere bakmaktan bıktım
Balonlarımı uçurdum maviliklere
Dibi delik bir kayık hayat denilen
Su boşaltmaktan yoruldum
“Uzaklaşmasın! ” ‘ı dileyerek ufuklardan
Yaklaştırmak istersem kime ne
Dalsam, kendimden geçsem azıcık,
Üşüşür başıma bütün devler,
Ne kadar rüya varsa uyanık,
Her gece uyumamı beklerler.
Bir melek gibi gelir, kanatlı,
Sabah mahmurluğu ile açsam gözlerimi
Tatlı bir ses çınlasa kulaklarımda “Günaydın”
Serinletse yanan bağrımı bir deli rüzgâr
Güneşin ışıkları pencereden girse,
Dese “Gözün aydın.”
Özlemim oldu tebessümün
Tut elimden
Düne gerçeği yazmak var kural bu
Özlem çiçeklerinin kokusunda beklenen
Yarın ise hayal
Gamzelerin çok yakışmış
Gülüşün şeker
Bilmiyorum böyle bir çiçek
Hangi bahçede biter.
Gözlerin ah gözlerin
Ben şiire mahkûm şair
Sen şiire mısra sevgili
Kalemsiz yazdığım her harfsin istemesen de
Kaç yıl geçer bilemem
Ben seni bitirmem sevgili
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!