Ankara'da ışıklar yanınca
Yıldızlar iner gökten salkım salkım
Yüreğimiz tutunur o salkım ışıklara
Eğer insanı, doğayı, hayvanları seversen
Merhamet edersen özürlülere, yetimlere, yaşlılara
Yüreğin kıpır kıpır kıpırdar
Bu bir türkü
Gecenin ilerleyen saatinde
Kentin parkında yatanların türküsü
Kış günü
Yıldızların altında
Çamların uğultulu sesinde uyuyanlar
Yalanın beyninde dolandın
Kalbime oturdu aşkın
Çıkıp gitmeyince
Aşkına aldandım
Ne sular aktı ne sular
Kendini suçlu hissedersen
Yüreğin yanar
İçindeki yangından kaçmak istesen de
Kaçamazsın
Suçlu değilsin
Kuruntu yapmazsan
Yel girdi kalbime bulut gürledi
Sazımın teline dokundum hemen
Davulun sesinde yüreğim durdu
Sürmeli kız yaktın beni hemen
Çıra gibi, pür gibi yandım vay vay
Kalenin ardında güllerim açar
Güneşim doğunca ışıklar saçar
Hey Allahım hey hey yüreğim yanar
Elleri kınalı yarim geliyor
Yiğitler diyarından geldim
Zalimin yağmuru olmaz
Zalim doludan hoşlanır
Zalimin dünyasında doğruluk yoktur
İftira vardır
Yalan vardır
Öfke vardır
Bahar çiçekleri açarken
Ben sevgi denizinde yüzüyordum
Sevgi Tanrısı geldi yanıma
Gözleri ışıl ışıldı
Sımsıcak yüreği karanlığın ortasından geçti
'Çanakkale içinde aynalı çarşı'
Ülkemi ailemden çok severim
Ülkemi daha daha çok severim
İnsanlığı hiçbir şeye değişmem
Tanrı’nın vekili insanı severim
Erzurum güneşinde insanlık var
İş penceresinden bakarsan
Gözüne para çarpar
Aşk penceresinden bakarsan
Gözünde dünya güzeli bir bayan belirir
Eğitim penceresinden bakarsan
Aklında üniversite canlanır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!