Güneş bir Perşembe tepemizde duruyor
Bakıyoruz hep güzelliğine
O güzelim iyiliğin aklığına uzandıkça
Aldığımız Nar
Beynimize göz oluyor
Ellerimizle kalem tuttuğumuz günün bütününde
Kavaklı dağında yağan kar olsam
Zalimin bağında fırtına olsam
Sensiz mezarımda türkü söylesem
Toprağıma karanfil koyar mıydın
Şu yüreğinde yanan ateş olsam
Ülkemi ailemden çok severim
Ülkemi daha daha çok severim
İnsanlığı hiçbir şeye değişmem
Tanrı’nın vekili insanı severim
Erzurum güneşinde insanlık var
Evrenin iç güzelliğinde bir dünya var, insan uykudan uyandığında gözlerine çarpan çirkinlikten rahatsız bile olsa sevgiden söz ediyor.
Evrenin iç güzelliğinde bir dünya var, insan uykudan uyandığında gözlerine çarpan çirkinlikten rahatsız bile olsa sevgiden söz ediyor. O çirkinliğin içinde şeytan bile olsa sevgi dışında söylenecek söz bulunamıyor.
Türkiye kendine özgü güzelliği olan bir ülkedir. Belki bazılarına göre küçük ama yüreği büyük. Çünkü tarihsel özelliği yanında doğa güzelliğiyle ünlenmesi insanı büyülüyor. Yani insanın içinde sanki nefret tükeniyor. Dünyada yaşayan her insanın içinde kendi Kuranı var. Böyle bir durumda yapılacak tek şey Kuranda yenilik yapmak. Daha doğrusu Kuranı değiştirmektir. İnsan içindeki Kuranı değiştirmezse sevgiden başka hiçbir şeyin olmadığı yere erişebilir mi?
Türkiye’yi sevenlere Ankara’dan sevenlere söylenecek söz tükenmişse, insanın doğası bakım istiyor demektir. Aslında Türkiye bir bütün olarak altın bir ülke, ama kendi kendine yetemiyor. Lider konumunda olanlar bu gerçeği dile getirmedikleri için insan bile yatırım yapmıyor.
Yalnız Türkiye’de yaşanan güzelliklerin dışında geçmişte yaşamış liderler gibi lider yetişmedi. Bu yüzden tek lider egemenliği yaşanıyor. Bunun nedeni de dinin siyasete alet edilmesidir.
Günümüzde Türkiye’de yaşanan yalan, iftira ve fitne sonucu, iç güzelliğin yerini ruhsal kirlilik alınca fitnenin vicdanı eritmeye başladı. Vicdandan sonra insanlık da erirse, sonunda sıcaklık giderek artar ve fırtına esmeye başlar.
Bütün aşklar böyle başlar
Sarılırız birbirimize
Yakınlaşırız birbirimize
Sevişiriz yalandan
Bazen aşk ölmez deriz
Yalanın beyninde dolandın
Kalbime oturdu aşkın
Çıkıp gitmeyince
Aşkına aldandım
Ne sular aktı ne sular
Kendini suçlu hissedersen
Yüreğin yanar
İçindeki yangından kaçmak istesen de
Kaçamazsın
Suçlu değilsin
Kuruntu yapmazsan
Yel girdi kalbime bulut gürledi
Sazımın teline dokundum hemen
Davulun sesinde yüreğim durdu
Sürmeli kız yaktın beni hemen
Çıra gibi, pür gibi yandım vay vay
Kalenin ardında güllerim açar
Güneşim doğunca ışıklar saçar
Hey Allahım hey hey yüreğim yanar
Elleri kınalı yarim geliyor
Yiğitler diyarından geldim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!