Ne dolaşırsın tek başına buralar da
Hep göreceğiz böyle seni karanlık odalar da
Garip misali sığınırsın toprağın kara bağrına
Bir defa söylesen ne olur geçmişin hatırına.
Pişmanlık duyarsın belki göğsün acıdığı zaman
Gönlümde ayrılığın acısı var hala
Unutmadım ayrılışının o gününü
Düşündükçe bana söylediğin sözleri
Şimdi olmak istedim o günümde.
sen yoksun sözlerim anlamsız kalıyor
sen yokken gözlerim manasız bakıyor
sen yokken bedenim ruhsuz kalıyor
uzaktasın yürek yangınım geceler çok uzun...
Ben takım elbise giymedim ki
Ben kravat takmadım ki
Ben kalemi hiç oynatmadım ki
Ne takımla kravatla adam oldum
Ne de yazımla yanar döner oldum
Ben mevlana gibi olmaya çalıştım
Sevda yüklü gemiler gelir her yandan
Ben ise hep senin hayalindeyim
Biliyorum artık hiç gelmeyeceksin
Ben ise hala seni bekliyorum ümidimsin….
Seni bekliyorum denizlerin dalgasından
Sen nasıl bir insansın
Bırakıpta beni giden kadınsın
Ayrılık mührünü yüreğime basansın
Senin de benim gibi yüreğin yansın.
Kandım sana bütün saflığımla
Sen olmalıydın şimdi yanım da
ellerine dokunmak gözlerine bakmak vardı
kalp atışlarını duymak
sana sımsıkı sarılmak vardı..
ah sen olmalıydın şimdi nefesim de
soluğuna ılık ılık akmak vardı
Gözlerin düşerdi aklıma sensiz geceler de
Hemen resmlere elimi atmakla yetinirdim
Fakat sana olan bu sevdam bu büyük aşkım
Birgün olacak ki; bir zaman da bitecek.
Hatırlıyorum sana ilk olan aşkımla yalvarışımı
seni sevmek çaresizlik miydi
yoksa körü körüne bağlanmak mıydı
ellerine dokunurken hissetmek miydi
yoksa mahzun gözlerine bakmak mıydı
benim sevgimi bir geceler bilir
bir de sokak lambaları bilir bekleyişlerimi
Şimdi sen diye söylediğim türkü olmalı
adını dilim de nakarat yapıp söylemeliyim
köşelerden yankılanıp kulaklarıma tekrar etmeli
çığlık misali olup milyon kez adını bağırmalıyım
düşündükçe çehreni gözlerimin perdesin de
yanaklarım da tane tane olup seni görmeliyim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!