Gök yüzünde süs gök kuşağı,
Yer yüzünün tüm süs çiçeği,
Yaratan’ın Huri meleği,
Kıskanırlar seni bebeğim.
Uçun , kaçın buralardan,
Buralarda hiç durmadan hey...
Daha yüksek havalardan,
Uçun, kaçın allı turnam hey.
Nakarat
Bu olmalıdır altın sonbahar
Güneş yorgun, sular durgun
Yapraklar sararmış, solgun
Makyaj mı sürünmüş denir
Ağlatma çocuk.
Biliyorum, anlatma çocuk
İnsan'ı tanrı niçin yarattı?
Onu anlatıtsin bilirim
Anlayana sivri sinek saz
Anlamayana davul zurna az
Öyle bir an vardır ki;
İşte budur mucize.
Biri huri, ya da peri
Diğeri beyaz atlı prens
Oturmuşlar diz dize,
Sinelerdeki derde çâre isteriz.
Vicdanı sen verdin acı çekeriz.
Fiziki yaralar acı sayılmaz,
Vicdan yarasıdır, asla sarılmaz
Kadını Tanrı'nın eli bilirim
Erkege sadece tohum derim
Tanrının elini tohumu alan
Bünyesinde uzun süre taşıyan
Doğuran, doyuran, koruyan, ana bilirim
Ana'yı; aile ocağının, bir milletin, devletin direği, doğanın yüregi,
Derdini demez bizden gizlermiş,
Sormadık nerede, ne yer içermiş,
Meyvesiz gölgesi bile yetermiş,
Baba oldum da ancak anladım.
Ana yavrusuna olur kol, kanat, direk…
Evladında göremezsin, o kadar yürek,
Anam ölürse, yaşanmaz sananlar bile;
Toprak atar ana mezarına kürek-kürek.
Can sende, sende acı
Acıyı duyar ana-bacı
Acıyın sadece ilacı
Yanarındır ana, bacı
Sevil hanım, eleştiri dedikoduya dayalı olmayan haberleşme niteliğinde olunca yapıcı olur. Keşke iletişim imkanı verseydiniz cevap hakkı vermiş olurdunuz. 54 güftem beste oldu, toplam, henüz kaydetmediğim çalışmalarımla 1000'in üzerindeki çalışmalarımdan keşke birkaçını okuyarak karar vermeseydiniz. ...
Yahu bu muhteremin şiirleri gerçekten şiir denemeyecek kadar tuhaf..Yani bir kaç şiirini okudum.Kendimi edebiyata ve o mükemmel şairlere ihanet ediyorum sandım.Her eline kalemi alan her aklına eseni yazarsa ortaya işte böyle ne olduğu belirsiz saçma sapan şeyler kalır.Kusura bakmayın gerçekler acıdı ...