Her sabah, yeniden ve düşünmeden
Uçmak isterdim, özgürce bir hayale
Sahte olmayan yalın hayatlarına,
doğru dünyamın.
Gün doğumunun tersine ve öylesine,
Umarsızca değil ancak umut ederek,
Bazen derinlere dalar, düşünürüm
Efkar basar eskiyen bedenimi,
İşte o zaman ne kadar deliyse yüreğim,
Dağıtır dumanlarını her daim,
Bir rüzgar misali amaçsız geçmişimin..
-
Ağır ağır çıktık dostlarla merdivenlerini hayatın,
Bir inşaattı yüreğimiz en başta, tuğladan, betondan
Ve geçtik binlerce sahipsiz kapıdan..
Sıvasını vurduk beraber mahzun duvarların
Yürürken aşınmayan yollarında bu sahte yaşamın..
Yıprandık ama yıpratmadık, yıkılsak da yıkmadık
Hazanında mevsimin eser rüzgarlar sert
Uçuşur yapraklar, kurumuş, bahara dek
Hüzün değildir ki bu, belki bir kırık kalptir
Ona em olacaksa sevdaya da o gerektir.
Şikar mıyız, avcı mı, yoksa esir mi kalbe
Gül gülebilirsen
Şanslı say sen kendini,
Gül, gidebilirsen
Huzur bulduğun yere..
Gül bir bülbüle
Akmasın damla kanı,
Sona esir olan her ten,
Azad olmalı fani bedenden..
Ruhlar aleminde var olan sonsuzluk,
Çağlar ötesinde çağlamalı,
Ebed sonsuzluk…
Bir gün bir yerlerde karşıma çıkma
Bir bakışınla yar sen beni yakma
Zaten en sondayım beni ağlatma
Canımı alıp da, teni bırakma.
Azabı oldun sen, yaşanan aşk mı
Ne neyin önünde,
Ne neyin arkasında
Çözülür tüm sırlar
Suya dahi yazılsa
Kalır mı bir giz hiç,
Sanma ki yarına
Sanki hava daha da ağırlaşacak,
Umudun rengini çalarken siyah,
Yorgun bakacak gözlerin ve
soğuk nefesin hasret kokacak,
Bin keder dolarken ruhuna o gün..




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!