İşte gene gaflet zamanı,
Ömrümüzün hatırı sayılır kısmı.
Nefis hep tatlı hülyalar görmek ister,
Nazen güller, kokular misk-i amber…
İster ama gündüzün gecesi var elbet.
Kalakaldım o arsız, o nihayetsiz,
O kendini bilmez, hadsiz,
Uçsuz bucaksız, karanlık tünelde.
Nasıl geldim bu yere, bilmiyorum,
Ama tek bildiğim; KORKUYORUM!
Yoksa ölüm dedikleri bu muydu?
Yoksa kıyametim miydi benim?
Hayır, ölüm değil hissettiğim nabzımda.
Annemin anlattıklarına benzemiyordu hiç,
Son nefes verme makamında…
Daha yapacaklarım vardı,
Hayallerim,umutlarım; annem, sevgilim…
Bak! Hepsi geldiğim yerde kaldı.
Biliyorum, benzersiz bi duruma düşmedim ben,
O Ashab-ı Kehf dönmemiş miydi geri?
Asırlar sonra bulmamışlar mıydı,
Terk-i diyar ettkleri yeri?
Ben de tekrar bulmalıyım bedenimi,
Burada kapanmamalı perde!
Sadece Anka kuşu doğmaz küllerinden
Doğmalıyım ben de yeniden.
Çabalamalı, çırpınmalıyım,
O gaib ışığa ulaşmalıyım.
Acaba gözlerimi açtığım vakit çıkabilecek miyim?
Kurtulabilecek miyim bu kahır dolu yerden?
Vücudumda dayanılmaz bir har,
Serde galebe gelme yangını var.
Haykırarak uyandığım gözlerimde ise;
Kabusun bıraktığı fecaat var.
Heyhat! Ahmak ehl-i dünya!
Korkunun ecele vaydası mı var?
(İğneada/01 EKİM 2007)
Erhan DoğanKayıt Tarihi : 15.10.2007 20:29:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Erhan Doğan](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/10/15/tunel-24.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)