Kurumuş yapraklar,
Teker teker düşüyor ağaç dallarından,
Meze oluyor çürüyenler,
Yeniden yaşatmak için,
Özsuyuna karışıyor,
İlkbaharı bekliyor yeniden doğuş.
Es rüzgar Es bakalım,
Lodos es, poyraz es,
Dostluk es,
Duysun karayel, duysun kişişleme,
Kalmasınlar geriye.
Yeşili unutmuş fındık bahçeleri,
Mavi deniz de poyraz sarsıntısı,
Bir sabah tınısı,
Tepelere inmiş sis,
Hüsrana uğramış bahçedeki çiçekler,
Usul usul siliyorlar gözyaşlarını.
Şöyle düşün ki güzelim,
Gözlerinde ki parıltılarla coştu içim,
Saçlarındaki dalgalar deniz,
Alev dudakların derya oldu,
Çekti beni içine.
Dağlar tepeler aştı,
Acı bademim,
İçtiğim şalgam suyum,
Yediğim acıkom,
Mayalanmış kara buğdayım,
Buruk öpücüğüm,
Bakarken kısık badem gözlerinle,
Damarlarımdaki sıvı akarken ağır ağır,
Aniden,
Niyegara şelalesinde boğuluyor gönlüm,
Ey hakim ver cezayı artık
Aşk olsun
Çağlıyor Sakarya nehri bir sonbahar vakti,
Barajlar kuruluyor gözyaşlarımdan,
Atardamarlarım oluk oluk,
Bir boy daha atıyor kayın ağacı,
Kan kırmızı gövdesinden.
Çağlıyor Sakarya nehri bir sonbahar vakti,
Barajlar kuruluyor gözyaşlarımdan,
Atardamarlarım oluk oluk,
Bir boy daha atıyor kayın ağacı,
Kan kırmızı gövdesinden.
Kalbin camdan yapılmış bir kavanozun içinde atıyor,
Kırıldı kırılacak,
Sırlarından yastık yapıyorsun,
Gizeminden perde,
Koyu kahverenginden görünmüyor güneş,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!