Töz...
başlangıç değil,
başlangıcı mümkün kılan
ilk sırdır.
Ne zamanla doğar,
ne mekânda yer tutar;
o, varlığın
henüz söze dökülmemiş
suskun cevheridir.
Sen
yanarak,
kül olarak,
hiçleşerek
özüne vardın
ama töz,
sen henüz yokken
seni bilenin bildiğidir.
Ne gözle görülür,
ne akılla çözülür;
çünkü o,
bilenle bilineni
bir aynada
birleştiren
hakikat pırıltısıdır.
Töz,
maddeye mana giydiren
ezelî niyettir.
Senin “ben” sandığın
gölgede salınan
onun yalnızca
bir yansısıdır.
Söz geçer,
beden tükenir,
his dağılır
ama töz,
geçmez.
Çünkü o,
geçenlerin
ardında kalan
aslı sabittir.
Bir tohumun iç çığlığında,
bir yıldızın suskun ışığında,
bir annenin sessiz duasında,
bir mürşidin gözbebeğinde
hep o vardır.
Töz,
zamanın elinden
su gibi akarken bile
hiç değişmeyen
ilksel hikmettir.
Ve sen
tüm bu ocağın
korundan
nuruna vardığında
anlarsın nihayet:
Sen ne yandın,
ne piştin,
ne erdin…
Sen sadece
onu hatırladın.
S.GÖL
Kayıt Tarihi : 1.8.2025 18:06:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!