14.02.2001 Adana doğumlu Toykan Nar. Küçük yaşlarında kendisinin sanata yatkın olduğunu farketmisti. Güzel sanatlardan resim ile ilgiliydi daha sonra ailesinin maddi durumları ve refah seviyelerinin ortalamanın altında kalmasından ötürü resim çizmeyi bırakmak zorunda kaldı. Lise hayatında önce müzik daha sonra da şiir ile ilgili uğraştı. Ailesinin şairin maddi getirisi olan bir meslek edinmesi için yaptığı baskılara dayanamayıp tasarımcılık bitirdi. Ama şiir her zaman kalbinde bir yerlerdeydi hiçbir zaman sanatını bırakmadı ve hala aktif olarak ...
Bir kıvılcım tüm caddeyi ateşe verdi bir gece.
Bir parıltıdır ki cümle alemin gözünü alır nece.
Böylece bir yıldız düştü sandı herkes, sanki bilmece.
Ve bu hikaye yaşanmıştı sen kalbime düştüğünde.
Nezdinde ben de gözümü açmıştım seninle bir kere.
İndinde göklerden bir tanrı oldun kalbimde.
Gözlerimin ferine asılı durur yüzün.
Teninde yaşarım hem ilk baharı hem güzü.
Ben bir karanlığın başı,sen her halinle tüzün.
Sana biçilemez bir paha ne on bin para ne yüz ün.
Görürseler seni der alem başarmış alşimist.
Kırk can gibi,
Kırk hanın yanında kırk çiçekli bağ gibi.
Kırk şar gibi,
Kırk tarın üstünde denizde parlayan kırk har gibi.
Kırk kere maşallah çekip te kırkbirinciye geçer gibi.
Kırk kere güzelliğine kırk yılımı vermek gibi.
Benim de nice güllerim vardı,
Bahçemi yıkan talandan önce.
Üstüme yakışan renklerim vardı,
Yalanlar kalbime çökmeden önce.
Benim de nice güzel gülmüşlüğüm vardı.
Yalnız sokaktı ömrüm sensiz sen dilimde terennüm.
Her uzak oluşumda sana bir kuple nâle eder gönlüm.
Müştak olmuşum sana ben, sen nikbin olmuş gönlüm.
Mir-i kelam bal ağzından, nefha nefesinden gördüm.
Mârufsun kalbimin mûtenâ fakir sokaklarımda.
Ehvenişer bir neferi aldın ocağına kalbin.
Sevgilim giriftar bir dilhun erbabıydım ben.
Sen ilmek ilmek ördün iğne dilin ipin nikbin.
Ellerinde kazandığım bu hayatı gönlünce harca sen.
Varma sen, ulaşmasın Azrail, kalbimde saklan sen.
Bir nida fırlıyor bu gün, dağlarının ardından yüreğimin.
Bir sefer bile yanmadan ne bu gün ne dün.
Kavrulduğum aşkının ateşindendir mahareti ellerimin.
Bir nida fırlıyor bu gün, dağlarının ardından yüreğimin.
Bir sefer bile geçmeden bir başkası kalbimin ucundan.
Seferi bir garipken şu hayatın yolunda gözlerim.
Gözlenmekten göz göz oldu iki gözüm, ciğerim.
Bir kara bahttır geçilemeyen, sırattan beterdir söylerim.
Sen geçene kadar ömrümden, ben hiç melek görmedim.
Hayatımın çizgisine adım attığından beri.
Gözlerimin önünü yeni görür gibiyim.
Bir kadeh şarabın tadı damağımı keserken.
Gözlerimin başka bir şey görmesine gerek var mı?
Meyi ellerinden hayatıma sen dökerken.
Bak, gökyüzünden iniyor bulutlar
ve denize bakıyor kalbimin her penceresi.
Açarsan ellerimi avuçlarıma sığar mı kalbin?
İçinde dünyalar kadar sevgi taşırken.
Dilimin ucundan çıkabilir mi adın?
İçimden geçirdiğimde dahi içimi titretirken.
Bir nefese sığar mı huzur dolu kokun?
????