14.02.2001 Adana doğumlu Toykan Nar. Küçük yaşlarında kendisinin sanata yatkın olduğunu farketmisti. Güzel sanatlardan resim ile ilgiliydi daha sonra ailesinin maddi durumları ve refah seviyelerinin ortalamanın altında kalmasından ötürü resim çizmeyi bırakmak zorunda kaldı. Lise hayatında önce müzik daha sonra da şiir ile ilgili uğraştı. Ailesinin şairin maddi getirisi olan bir meslek edinmesi için yaptığı baskılara dayanamayıp tasarımcılık bitirdi. Ama şiir her zaman kalbinde bir yerlerdeydi hiçbir zaman sanatını bırakmadı ve hala aktif olarak ...
Bir kıvılcım tüm caddeyi ateşe verdi bir gece.
Bir parıltıdır ki cümle alemin gözünü alır nece.
Böylece bir yıldız düştü sandı herkes, sanki bilmece.
Ve bu hikaye yaşanmıştı sen kalbime düştüğünde.
Nezdinde ben de gözümü açmıştım seninle bir kere.
İndinde göklerden bir tanrı oldun kalbimde.
Sonsuz bir denizin kenarında
seninle yürürken,
adımlarımızın bir bir kaybolduğu
bu dünyada,
her şeyin anlamı seninle başlıyor.
Bir gülüşün, bir dokunuşun,
Bana derdi ki:
“Her şey tartılır evlat,
ekmek de, altın da, söz de…
Ama aşk,
teraziyi şaşırtır,
bir kefeye koysan
Gözlerimin ferine asılı durur yüzün.
Teninde yaşarım hem ilk baharı hem güzü.
Ben bir karanlığın başı,sen her halinle tüzün.
Sana biçilemez bir paha ne on bin para ne yüz ün.
Görürseler seni der alem başarmış alşimist.
Gözlerinin sükûnetinde
bir ömrün bütün menzilleri saklı,
her bakışında gönlüme düşen ışık,
karanlığıma doğmuş bir seherdir.
Seninle geçen vakit,
Seni görünce dünyayı dolaşıyor gözlerim
Bir tarlanın ortasında durmuşsun, yanındayım
Başım dönüyor, öyle güzelsin ki
Güzelliğin aklımı alıyor, başımı döndürüyor
Sevda sözleri düşüyor dudaklarımdan
Ama yetmiyor anlatmaya seni
Gecenin en kırılgan vaktinde
adını içimin sessizliğine kazıyorum,
bir yoksunluk değil bu,
bir varlık yarası —
senden önce yokmuşum sanki,
şimdi her varoluşun sende tamam.
Bir gün sabah olacaksa, güneş değil sen doğmalısın günüme.
Ay varken ay, yokken güneş olmuşsan şu gönlüme.
Yar deyince söyle kalbin titremesi çok mu be?
Razı olmuşken senden gelen her nazlı haline.
Aşkın harlandırır bendimi, yanar durur aşkına.
Ey saçlarıyla baharı fısıldayan yâr,
Her telinde bir şiir, her kıvrımda bir bahar.
Zülüflerin rüzgârda salındıkça nazlı,
Gönlümde ateşler yanar, olur perişan hâl.
Ellerin ki şifâdır her dokunduğu tende,
Kırk can gibi,
Kırk hanın yanında kırk çiçekli bağ gibi.
Kırk şar gibi,
Kırk tarın üstünde denizde parlayan kırk har gibi.
Kırk kere maşallah çekip te kırkbirinciye geçer gibi.
Kırk kere güzelliğine kırk yılımı vermek gibi.




-
Bedirhan Çalpan
-
Ayşenur Sümbül
Tüm YorumlarBazen diyorum ki
Keşke sen eski dönemlerde mi yaşasaydın acaba ??
????