Tornistan Yapmaktan Hoşlanır Aşk

nereden geldiğini anlamadığın
yağmur tanesinin ilk burnuna vurması
herşey tesadüfleri sever
adımlarının hızlanması
yağmurdan değil aslında kaçış
her insan yağmuru sever
altında değilse, gökyüzünün

aşkta böyledir
çok seversin ama kaçarsın
sağanak başlamadan
ani bir baskın gibi
kapalı olan tüm kapılarını açtırıp
içinde ne varsa irdeler
kendine yer seçer
hiç gitmeyecek gibi
suç unsuru arar
mazinin üstünde yer almak
gibi iyi niyeti vardır
ardından
en mahrem yerine çöker
etrafı didik didik ettikten sonra
burada da birşey yokmuş der
ve gider.
bu arada
etrafın dağınıklığı içinde
birşeyler ararsın
maziyi tarar gibi
eline geçen her bir parçayı
özenle yerine koyarsın
ne yazık ki!
giden ne varsa kırdığı için
hiç bir parça yerine oturmaz
yorgunluğu sana kalır
dağınıklığın
aşk işte,
kapıyı açtığında geri kaçan
sağanağı gören
kedi gibi
tornistan yapmaktan hoşlanır
aşk

yağmurdan kaçanları izlemek
ne de güzel geliyor göze
Ya altında kalanlar?