Toprak Can Buldu

sebepsiz gelebilmektir aşk,
gitmeye bahane bulmadan......

nereye gittiğinin önemi hücrelerinde işlenmiştir,kanla birleşir sevdan.....

dudaklarına sürdüğüm şiirler kurudu....

aklının ermediği halde her sevdaya fikir salma,
kimi düşünürlerin elleri çenesine dayalıdır,
kimisinin de yüreğine....

tavşan mı yavaştır,kaplumbağa mı ürkektir
ne ilgisi vardır hayatta çekemediğin fotoğrafların hatıralarında,
küçücük bir göz ne kadarını görebilir gökyüzünün.....

her vapur düdüğünde martılar uçar,
simit parçalarını denize atsam deni bulur mu?

içerde konuşalım derken yüreğimin kapısı açıldı,
hangisi içerde?
sesin,yüreğin nerede ben buradayken....

savunulmaz yağmurların damlaları gibi düşeceksin,
yollarda süzülürken belki ben basacağım gözlerine,
bir yürek sıçratacak seni belki maske satan mağazanın camına....

kalbim bir üst ifadesidir yangının,
aslında tam olarak sen de bilmezsin,
zaten neyi bulacaksın kararmış duvarların arasında.....

yas bile yaşlanır,
keder bastonu alınca eline,mutluluk ne çemberler çevirir sokaklarda....

eğlence düşkünlüğünde etek kıvıranlar düş görmez sarhoş olunca,
yürek kıvrılır yatar ilk bulduğu yere...

bazı detaylar hafızamda gömüldü şimdi,
üzerine attığım kumların ağırlığında kaldı gözlerim,
kirpiklerimi bile kaldıramıyorum,
açsam ne göreceğim ki zaten.....

bıraktım kapalı kalsın ince duyguların üzeri,üşümesinler benim gibi.....

atmosferden geçen ışık gibisin,
yüreğime değdiğinde dağılıyorsun,
rastladığın maddelere çarpıp da yansıma bana......

ruhumun da bedenim kadar ağırlığı var,
aldığım en güzel hediyeydi Allah'ın verdiği,
aldığına da isyan edemem çarpılır yüreğim.....

Azrail kapıyı çalmasa da veririm yüreğimi......

uzun zamandır dinlemediğim şarkılar gibi eşlik ederim artık sana,
yarım yamalak kelimeler dudaklarımı aralar,
nakarat yok mu ah o nakarat yüreğim sökülse unutmaz bedenim.....

bunu birlikte yaptık,
ikimizin de adı var üzerinde,
tropikal yağmurlar belli yerlerde yağar ya,
ben öyle damladım ağaçların arasından yapraklarına.....

şafak sökerken yüreğimden sökülü çiğ damlaları,
sen düşürdün üzerinden,
toprak can buldu cesedimden...