Doğum yada ölüm saniyeler içinde gerçekleşmiyor mu.? Zaman içindeyken ne yaşadığına göre önem kazanır.İçini neyle doldurduğunla ilgilidir.Ne kadar sürdüğü önemsizdir nasıl olduğu önemlidir.Niteliği nicelikten önemlidir.
Insan bazen gönlünden geçirdiklerini ifade etmeye zorlanir, bilirsin...
Bazen öyle olur ki hiç görmedigini sandigin bir suret kendin kadar tanidik gelir sana; çok sey anlatmadan, ruhu dillendirmeden anlasir, kaynasirsin onunla.Bilirsin ki, her ne yaparsan yap, aslinda ne söylemeye çalistigini yüregi ile duyar dostun; ve ne kadar uzaksa da mesafeler, bu biçim bir iletisimde görecedir bütün uzakliklar...
Yüreginin tasliginda sohbet ettigin ve tüm gerçeklerden daha gerçek yanitlar alabildigin, kimligini ve benligini tanimlayan hatta tamamlayan sihirli bir karsilasmadir bu....
Ayni göge bakip ayni yildizlari paylastigin ve ruhunun kulaklari ile selamlastigin tüm yanliz benligini dolduran bir merhaba lezzetindedir anlamli ve bir o kadar gerçek sureti onun...
Inadi senin inadina, sevdasi senin sevdana, düsleri senin düslerine kosut; kendin kadar iyi bildigin ve asla yanilmadigin bir kapidir bu esiginde sabahlamak istedigin...
Dünya dönüyor da
Çamur emiyor kaldırımından
Işıklarıyla büyük şehrin çocukları
Sakız aromalı yürekleriyle
Mutlu günlere umutlanıyor
Bütün hoyratlığıyla akıp giden zamanı
Seninle durduramadım
Yatağına sığmayan bir nehrin hırçınlığındaydın
Ellerimle tutamadığım
Bilemezsin
Rüzgar titretiyor acıları yüreklerde
Ardından bulutlar ağlıyor şehrin kahpelerine
Hiç değişmedin
Bak yine sırılsıklam olmuşsun
Bense hiç üşümedim bu akşam
Dalgaların acımadan dövdüğü kayalıklardan
Suların mavi büyüsüne kapılmış
Çaresizce düşünür martı
Yaşadığı suları tanımayan hayta deniz kızına sevdalı
Mucize yaşanırmı
Balık, martının sevdasını paylaşırmı.
Kaç bahar bekledim seni
Kaç gecenin sabahını getirdim pencere önünde
Kaç ayaz gördüm tenha sokaklarda
Yalnızlığımdın
Acımasız dünyanın kalabalığında
Avuçlarından dökülen kum gibi tez geçsin onunla vakitler
Bir uçurum gülüne vurulup ulaşma çabasında düşer gibi
Bıçak kessin ayrılık
Bileklerini keserken sevdanın
Bir çığlık susasın arkasından
O eski yangının küllerini karıştırırken hüzün dolsun gözlerine
Giderken
Zaman herşeyin yargıcıdır demiştin
Haklıydın
Şimdi sensiz geçen saatler celladım oluyor
Her şafakla ölümü beklerim
Ama hep bir başka şafağa ertelenir infazım.
Sen bitirdin bu sevdayı
Yağlı urgan boynundayken aşkın
Sen ittin sehpayı
Sigaramdasın
Nefes nefes yakıyorum seni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!