Tekrarın özü,
Her nefeste, aynı havayı içine çekip veren, o ciğerler,
Rutinlerin, o şaşmaz matematiğinde bulunan, o gizli güvenlik hissiyle,
Mevsimlerin peşi sıra gelip gidişindeki, o bilge ahenk gibi,
Alışkanlık veya sığınak..
Hiçliğin sesini, binlerce kez dinlemiş duvarlara rağmen,
Kendi aksiyle, göz göze gelip, yine aynı sureti görürcesine,
Değişimin o baş döndürücü hızından, bir anlık mola arayarak,
Belirsizliğin okyanusunda, adaya sığınan kazazede gibi,
Ve pencere camına vuran, yağmur damlalarının, o tekdüze ritmiyle beraber,
Kapalı panjurların ardındaki, o tanıdık loşluğa,
Masanın üstünde duran, eski takvim yaprağı,
Mutfakta tarçın, biraz da karanfil kokusu,
Dönüp duran plak iğnesinin, son kanalda takılı kalışı,
Ağır ve kadife perdenin ardındaki, gün ışığı sızıntısı, saksıdaki ölü çiçeğin dibindeki,
Yavaşça damlatan, musluk sesi,
Ve uzak ezan sesiyle, şehrin büründüğü o uhrevi atmosfer,
Neyin kanıtıydı bu, hem boğucu hem de rahatlatan düzen?
Tozlu raftaki, eski okul yıllıkları,
Filozofun aklında dönüp duran, zehirli paradoks,
Sorular,
Cevaplar,
Varsayımlar,
Sonuçlar...
Siyah beyaz filmin, sürekli tekrar eden o aynı sahnesinden,
Her gün aynı yoldan eve dönen, yaya olmaya alışkın,
Ve şarap dolu kadehlerde, ışığın yansıyıp oynaştığı,
Kırmızı,
Yoğun,
Canlı dinginliğin, çerçevelenmiş anlarına gülümseyerek, kendi içinde kabullenen,
Tükenmeden önce, zamanın tüm anlarını, yavaşça ve sindirerek yaşadığı,
Yorgun bir günün ardından, zihne üşüşen o tanıdık tasalar,
Geleceğe dair kurduğu, o bulanık tasavvurla beklentiler kapkara,
Yaşanmış ve yaşanacak, tüm anların o kesişim noktasında kapkara,
Hiç eskimeyen, o eski masallardan,
Hayatın kendisi bitimsiz bir sürgün, sonsuz sancılar vaat eder..
Kayıt Tarihi : 17.10.2025 15:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!