Hey!
Menguuus,
Mahaaad,
Cerenimo,
Duydunuzmu sararan
Masmavi suları,
Sessiz sedasız bir merhabanın
Telaşı içinde
Ateşi çalıp kaçan
Çocukların gözlerinde
Asılan o asi kadınım.
dün gece yetmedi
seni düşlerimde okşamaya.
kapılar esnemekten yorulmuş,
karanlık gittikçe derinleşiyor,
hüznün duvarlarında.
ve ben anlayamıyorum
Anlamıyorlar
Yılan zehir saçar
Fil karıncanın sırtında
Sırt üstü uzanan kurbağayı
Ensesinden ıskalar akrep
Kelebekler
Bir çiçek bulunsun elinde
öldüğümü duyarsan
getirir bırakırısn mezarıma
sakın ağlama göz yaşların
yalan olsada
kopar toprağın altında
Gaibeden bir hıçkırık sesi
odamın duvarlarında
dumana hasret
sobamın bacası
geçmişimden ibaret
içimdeki eziklik
Ben ne şairim nede yazar
kendi içinde,
yanan bir adam.
soran olursa,
iskambilden yapılmış evim
var.
Ey sığındığım çizgilerdeki
derinleşme korkusu
bir medet bekleyemem artık
ölümü kovalayan
kamçı seslerinden
kaç gece yokluğun endişeler biriktirir
yüreğimin ortasında
bir ateş bir sızı kanar
oracıkta
kaç tren geçmekte umudumu tüketen
duraklarda
___________Birileri söylemeli,
___________ Bu adamlar,
___________ Bu adamlar,
___________ yer yüzünde sahte bir cennet,
___________ Yaratma yarışında.
burada tanıdık bir sima görmek çok hoş..
=)
şiirlerinden yüreğinin nekadar mükemmel olduğu anlaşılıyor zaten..
her nekadar aynı şehir içerisinde fazla görüşemesekte.. yüreklerimiz ve kanımız bir.. bunu bilmek bile huzur veriyor..
sohbetini sanal dünyada da bizden esirgememen d ...