Mutluluk, bir elif miktarı,
Acı, bir elif miktarı,
Belki ses verir bir elif, bir tek harekeyle.
Ama sessizlik elifin ana vatanı.
Cehaletin kapısını elifle açarlar.
Cahil elifte bulur çok konuşmanın çaresini,
Alim elifte bulamadığını arar cümle alfabede,
Ve yetmemişse bir elif hayatın anlamını bulmaya.
Yetmez cümle alfabe.
Elif ince, elif uzun, elif cennet, elif cehennem...
Elif bir hayat ölçüsü,
Doğmak ve ölmek gibi...
Elif, bittiği yerde yolun tekrar başlaması.
Yaşamak, iki çukur arası koca bir yolsa.
Adımla saysan da bir elif kadar.
Uçarak geçsen de bir elif.
Duruşuna bakarsan eğilmez bükülmez.
Hayat eğip büker elifi,
Olgunluksa uzayıp gider elif ulu bir çınar gibi,
Beklediğin vefa ise;
Vefasızlık zaten yakışmaz ona.
O dosdoğrudur hakkın yanında.
Tutulacak dal sanırsın başın sıkıştığında.
Aşka tarifse, ondan beklediğin,
En güzel şeydir; elifin aşka dokunması.
Ondandır belki de aşkı yaratanın
Adının başına elifi kondurması;
Geçer ömür geçmesine de,
Değirmen tozuna bulanan saçlar gün gelir tel tel seçilir.
Ne vakit cahillikten bilmeye yürüsem.
Akılda bir sürü harf belirir.
Görmeyen gözden bir teki seçilir.
Tarifi olmaz ki o harf sessizliktir.
Kayıt Tarihi : 8.4.2010 22:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Her acıya karşılık bir şiir yazabilsem yetmezdi sayfalar ruhumun keder dolu adımlarını ölçmeye. Ben de en soylularını en soysuz yanını yazdım acılarımın. Bilen bilir. Sebebi olmadan yazmak yolunu kaybetmeye benzer... Ve yol nereye giderse gitsin sonunda yine yolcu eve döner...

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!