İsrail canisi emrini verdi,
Türkiye tedirgin siniri gerdi,
Görselden, basından izleyen gördü,
İnsanlık ölüyor duyan var mı ki? .
Gece gündüz demez bomba yağdırır,
Tahribat artırır, moloz yığdırır,
..
oku yanında çayın.. kayınço ile kayın
çıkar üçünde ayın..yayındalar üç maymun
kampanyamızda deve.. peki şef seve seve
üç öğün konuk eve.. dayındalar üç maymun
kulağı sanki sağır.. göz kapak hayli ağır
..
Okul tatil olunca,
Doğru köyüme gittim.
Bol bol gezip eğlendim,
Doya doya dut yedim.
Köyden gittim yaylaya,
Süt içtim doya doya.
..
“hassasım duyarlıyım kırılganım
kırıp dağıtma beni alınganım
*
gittin ya hoşça kal bile demeden
benden kalan cansız sensiz bir beden
*
bu aşkta yer var her türlü oyuna
..
16*08*13
Öbür gün köye taşınacağız. Aslında yarın taşınacaktık, bir gün öteye attık. Yarın kızım damatla beraber el öpmeye gelecek. Mutlu günümüz bu bizim. Erol abinin dediği gibi hoş bir yorgunluk bu. Ev yapmak ve düğün her ikisi de mutlu telaşlardan.
Bu Erol abi hikmetli bir adam. Hani akil adam derler ya cinsten. Size onun bilgeliklerini anlatmak istiyorum: 4, 5 yıl önceydi; onu bu cami önünde tezgâh açmaya başladığı yıllar. Bana meyve ilaçlama makinesi satmak istedi ucuzundan. 25 lira. Ne yapayım ben onu dedim bağım yok bahçem yok. Dua et dedim bir bahçem olsun o zaman düşünürüz. Çok geçmedi bir arsa aldım içinde meyve ağaçları. Ama ne ben ilaçlama aleti alma ihtiyacı hissettim ne o bir daha bana o aletten satmak istedi.
Kombiyi alma anlaşmasını yaptım. 12 taksit. Yarın getirecekler. Amcaoğlu kamyon gönderecek. Benim tansiyonum düşüyor. Ben artık yarım adamım. Hiçbir işe katkım olamaz. Düğün günü tansiyonumun güzel olmasına şaşırdım. Aksi olsaydı fena olurdum.
Şimdi düğüne gelmeyenleri merak ediyoruz eşimle. Adamın tüm çocuklarının düğününe gitmişiz daha o ilk düğünümüzde çamura yatıyor. Allah Allah. Sen belki çocukları savdın, kimseye minnetin yok, ama cenazene de kimseyi beklemeyecek misin, o zaman benim işim çıkmayacağını kim garanti edebilir. Bazıları arayıp mazeret beyan ediyorlar, ama mazeretleri kabahatlerinden büyük. Bir şey demiyorum ama içim buruk. Demek insanlık ölçüleri bu o kişilerin. Bir de bir mesajla kalkıp geleni görünce mahcup oluyorum. Diyecek bir şey bulamıyorum.
..
20.01.13
Bu çocuk bizi tahfif ediyor. Onurumuzu korumalıyız herkese karşı. Anlaşılan aynı dili konuşmuyoruz. Anlayış ve kültür farkı.
İyi bir araba prestij sebebi. Bence bir şey olmayanlar arabayla bir şey olduklarını zannediyorlar. Oğlum özünde bir şey yoksa bir hiçsin sen. Dışardan hiçbir aksesuar sana bir şey katamaz …
Hafızlar kamp yapacaklarmış. Eyvah Yunus yandı. Tatili dört gözle bekleyen adam düş kırıklığı yaşayacak. Ne yapacağız şimdi. Hocamız 'bir hafta tatil yaparlar' diyor.
O yaşta çocuğa şiddet uyguluyor. 'Suratıma vuruyorsunuz 'diyor. 'Suratım domates tarlası gibi kızarıyor.' Dosyasından okuyorum. Hoca bir güzel bayanla konuşuyor. Oğluma soruyorum 'hafif hafif vuruyor değil mi? ' diyorum 'elimize de cetvelle vuruyor' diyor. 'Siz de yaramazlık yapıyorsunuz değil mi? ' diyorum. İnkâr etmiyor.
..
“tatil kasabasında sen şarap güneş kumsal
hayat acı tatlı bir gerçek gerisi masal
*
kara bulutlar olmaz aşka huzura engel
bırak inadı aşkı yaşamaya sen de gel
*
seni ikna edemedim böyle yaza yaza
..
“gün tükendi elde kalan gece boyu hüzün
aklımda sarı saçların mütebessimm yüzün
*
belki de ben sana geç kaldım sen bana erken
sensizdim hamakta yıldızları seyrederken
*
çok geç artık dönemem eski günlere geri
..
“bence sen yangınsın tam sarışın bir afetsin
bir günaha müptelayım yaradan affetsin
*
geç değil her yaşta aşk ateşiyle yanmalı
müphem sevgili için sabırlı davranmalı
*
aşka mahkumiyet gönüllü esarettir
..
''Merhaba can kuşum merhaba'' diye başlamak isterdim ama
sen yoksun ya içimdeki kuş yaralı, neye yarar sana doğru uçamadıktan sonra.
Zaten göç zamanı da değil, mevsim kışın tam ortasında.Aylardan ocak günlerden pazar.
Her zamanki gibi bir gün olsa da adı tatil ya farklı bir şeyler yaşamak için neden arıyorum kendime. Şöyle çıkıp dönesim geliyor şehrin etrafında, fakat hava çok soğuk buralarda.Ama ben üşümüyorum. İçimi ısıtan hayalin yanı başımda,sıcaklığın kalp atışımda... Hem dışarıda ne var, ışıltılı vitrinleri seyretmekten başka.Hani onlar da fazla zevk vermiyorlar.Solumda olduğun kadar sağımda yoksan,aşkım şu kırmızı mont çok güzelmiş bir bakalım mı diyemiyorsam,girip en sevdiğim lokantaya karşılıklı iskender yiyemiyorsam dışarıya çıkmanın ne anlamı var.
Yan yana yürümek, yana yana yürümek değildir her zaman.Olsa da yanında birleri yalnız yürürsün çoğu zaman.
Ellerimi ısıtacak ellerin yoksa,ruhum kenti değil seni dolaşıyorsa,sinemaya çok kişilik bilet alıp tek kişilik oturuyorsam,filmin en duygusal yerinde başımı yaslayacağım omzunu arıyorsam...Ne anlamı var sevgilim,dışarıya çıkmanın ne anlamı var bu soğukta...
..
Bugün günlerden salı, her ne kadar salı sallanır, çarşamba ballanır, perşembe kollanır da deseler, bizim salımız asla sallanmıyor. Bugün ayın altısı, yani çok önemli bir gün 6 Şubat... Benim bundan tam sekiz sene önce bugün, arkadaşlarım ile birlikte fotoğraf çekip de facebook'a atışımın seneyi devriyesi. İlk fotomu atarken bayağı da heyecanlanmıştım. Çok acemisi idim sanal alemin daha... Ellerim titriyordu, o gönder butonuna basarken. İlk foto, ilk göz ağrısı benim için. Her sene altı şubatta coşku ile kutlarım bu özel ve güzel günü...
13 Mart yine geldi ki facebook ile olan teşriki mesaimin en önemli hareketlerinden birini yapmıştım o gün. Ben de önemli günler hiç bitmez. Bendeniz İsmail bundan tamı tamına, yine sekiz sene önce, can arkadaşım Halil İbrahim'e facebbook dan yine ilk gülücük ikonumu göndermiştim. Tabi ki o bir başlangıçtı, ondan sonra bir dolu arkadaşıma gülücük ikonu ile beraber başka başka çıkartmalarda gönderdim. Onlarda bana gönderdiler haliyle. Bazı gün öyle çok gelirdi ki bu çıkartmalar sayamazdım bile. Arkadaşlarım çıkartma göndermediği zamanlarda ''Allah'ım beni bu gün çıkartmasız bırakma ne olur.'' diye yalvardığımı çok bilirim.
..
İlham duygumuz mu yok da boş beklemekteyiz,
Elimizde bir tespih vakit geçirmekteyiz…
İçimde iştah olsa ölçü bilebiliriz,
İştah olmasa bile çay demleyebiliriz…
Yoksa ilham hiç gelmez çay demleyemez isek,
..
yukardan aşağı iner boş gezersin aylakmısın
okur çift koşmayı dener ekenekmi yaylakmısın
dört harf içine girmiyor ipucu bile vermiyor
iri bir kuş türü diyor devekuşu leylekmisin
zamanımı şimdi kadı belkide dolmuş miadı
..
Bahar yaklaşırken çiçekler açar,
Yeşil adasında bir cennet saklı,
Sonbaharı bazen çok çetin geçer,
Eğirdir'in yazı, kışı da farklı.
Piknik ihtiyacı ne varsa katın,
Temmuz, Ağustosta kumsala yatın,
..
ev pidesi tadından
kaybolur üzüntüsü
ne bulur süzüntüsü
ve gidesi kadından
çenesi düşer yerde
dağılsa bulamazsın
..
Artık ne olursun gel
Töre kanun adet deme
Yeme içme konma göçme
Bütün engelleri del
Bir gece yarısı gel
Sarıl ağla uzun uzun
Sonu gelsin yolumuzun
..
Hedefi belirle ver ani karar,
Maziyi deşince açarsın zarar,
Biri eleştirir kalbini kırar,
Geçmişini bırak, geleceğe bak.
O günün şartıyla bu günler farklı,
Teknolojiye uy çalıştır aklı,
..
“geçmişi kirli mendil gibi atamazsın
başkasını bilmem beni unutamazsın
*
temiz hava çiçeklerim muhabbet kuşum
hayat dediğin ne ki benim güzel komşum
*
sen ki benim hayatım sardunya çiçeğim
..
İstanbul Beyaz Oldu
İstanbul beyaz oldu
Geceler ayaz oldu
Çocuklar tatil ister
Dillerde niyaz oldu.
..
Adım Kadir Köşe Beşin şoförü,
Zorlu ulaşımın uysal neferi,
Çalışana tatil Keskin seferi,
Yudum yudum sevgi akacak bana.
Çaycı ışmarıyla verince sinyal,
Kaptanım Keskinden bahçe yeri al,
..