TATİL ŞİİRLERİ

TATİL ŞİİRLERİ

Erdoğan Ergin

Her tatil sabahı
Yorgun bir ben
İşe yaramaz düşünceler
Kullanılmayan bilgiler
Ve kendime ayıramadığım
Bir sürü boş vakit

..

Devamını Oku
İbrahim Kılınç

Ne tatil yapar ne işe dönerim,
Ben rüzgar gülüyüm,boşa dönerim.
Çalışır,çabalar,başa dönerim,
Ben rüzgar gülüyüm,boşa dönerim.

Kim günah işlese,bana mal olur,
Çorak toprak,adım atsam göl olur,
..

Devamını Oku
İbrahim Kılınç

Dediler ki, âşık; bu hâlin nedir?
Mesai yapmazsın, tatil değilsin
Yasayı şaşırtan bir hâl sendedir
Rûhunu vurmuşsun, katil değilsin

Kusur aramazsın sevdiğin kulda
Azimle gidersin çileli yolda
..

Devamını Oku
Ahmet Kemal

19 Eylül CUMARTESİ


Ne zamandır bu günü iple çekiyorum. Bu buluşmalar stresimizi alıyor. ‘Geçmiş zaman olur ki hayali cihana değer’ kabilinden. Müthiş bit haz alıyoruz. 40 yıl önceki sıra arkadaşlarımızla buluşmak ne güzel bir şey, ne doyumsuz bir zevk.
Genlik yıllarımızı hatırlıyor, sohbet ve muhabbet ediyoruz. Her toplantı farklı bir yerde oluyor. Kimi içimizden biri bizi ağırlıyor, kimi bir lokantada yemek yiyoruz. Bir dağ lokantası oluyor bazen, bir tatil köyüne atıyoruz kapağı bazen.
Bazen bir yazlık oluyor toplantı mekanımız, yüzüyor eğleniyoruz. Eğlentimiz sohbetten ibaret. Memleket meselelerini konuşuyoruz. Çoğunluk siyaset konuşuyoruz. Bazen de bürokrasi. Bu kez Sapanca’dayız. Emekli bir din dersi öğretmeninin bahçesinde. Her taraf meyve ağaçlarıyla dolu. Masadaki cevizleri kırıp yeme yarışındayız.
Kimi üzüm kimi de elma yiyor. Sonra pideler geliyor. Ev yapımı şerbet içiliyor. Ardından çay. Balcı arkadaşlar bal getirmişler. Balları yiyerek karşılaştırıyor, bal anılarımız anlatıyoruz. Resimler çekiyoruz paylaşmak için. Eski resimlerden kalanları izliyoruz. Nerden nereye geldiğimize bakıyoruz.
..

Devamını Oku
Necdet Uçan

kültürdü
farklılıklarıyla
hayatımıza rengini katan
kirliliklerin üstünü kapatan
yüksekliği boyumuzdan büyük olan
lapa lapa yağdığında
arabalara zincir taktıran
..

Devamını Oku
Alaiddin Kuru

ZAFER Atatürk demekti!
Emek, sevgi, hoşgörüydü bende hep,
On kasım bile tatil diye çocukluk yıllarımda
Ölümüne sevinirdik, özgürlüktü belleğimde…

İyi ki doğmuş, büyümüşüm böyle bir ülkede
İyi ki Atatürk varmış ülkem liderliğinde
..

Devamını Oku
Mehmet Demir Atmalı

-PAZAR ÇOCUĞU:
_ Babamın Teyzesi merhum Sultan Nene, Atmalı olup, İslahiye'de yaşardı. Suriye'den gelen Hasırları omuzuna atıp, Mahallede sattığı için ona Hasırcı Sultan derlerdi. Göçeber bir hayat yaşadıktan sonra şehirli olmuştu. Yedi yaşından bu yana Namaz kılardı. Rüyasında okuma yazma öğrendiğini bana söylemişti. Babama ve babamın dayısına okuma yazmayı o öğretmişti. Evlenmediği için tek yaşıyordu. O yoksul hali ile kız everir, talebe okuturdu. Yırtık çorapları ve ayakkabıları toplar, yama yapar, fakirlere giydirirdi. 1977 de İlahiye Lisesinde iken, bana da bir yamalı çorap vermişti. Gönüllenmesin diye aldım, bir arkadaşıma vermiştim.
_Hasırcı Sultan'ın marifetleri bitmez. Bazılarının niyetine İSTİĞARE'ye yatar, sabah olunca ona hayırlı veya hayırsız olacağını söylerdi.
_Bir gün topluma çok kızdığı öfkesinden belli idi. Bana:
_OĞLUM BUNLAR PAZAR ÇOCUĞU, PAZAR ÇOCUĞU! ! ! dedi.
_Ben Lise talebesi idim, ilk bakışta bir şey anlayamamıştım. Teyzeme sordum:
_Sultan Teyze, bu PAZAR ÇOCUĞU ne demek, pek anlayamadım da? dedim..
..

Devamını Oku
Mehmet Akif Tiryaki

Ağlayan çay
gülen reçel
kahvaltı masasında
vakit ne çabuk geçer

Peynirin gözyaşları
zeytinin karası
..

Devamını Oku
Adnan Deniz

Okullar kapanıyor. Sınıfını geçen öğrenciler için uzun bir tatil başlarken, ortalama yükseltme ve sorumluluk sınavına girecek öğrenciler için maraton devam ediyor.
Her gün bin bir zorlukla okula gelen öğrencilerimizin tabi'i ki sınıfta kalması hiç hoş değildir. Ama sonuçta çalışmanın bir mükâfatı çalışmamanın da bir cezası vardır.
Hiçbir öğretmen öğrencisinin sınıfta kalmasını istemez ama öğrenci öğrencilik hallerini unutmuş yapması gerekenleri yapmıyorsa bu durumda öğretmene söyleyebileceği hiçbir sözü kalmamaktadır.
Okuyan toplumların hem gelişmişlik düzeyi artar hem de toplumsal yaşayış daha olumlu bir seyir izler. Millet olarak hepimizin hedefi okuma –yazma oranının en üst düzeye çıkmasıdır. Ama öğrencilerimiz mutlaka kendilerine bir yön çizmeli ve ona göre kendilerini şekillendirmelidirler. Amaçsız olan insanların başarılı olması mümkün değildir. Amaçsız insanlar devamlı kendi etraflarında döner dururlar. Buda onların geleceklerinin kararmasına ve ellerine geçen fırsatları değerlendirememelerine neden olur.
Aslında velilerimizin önemle üzerinde durması gereken bir konu vardır. Bu da öğrenci yönlendirmelerinde daha bilinçli davranmalarıdır. Mutlaka öğrencileri adam yerine koyarak onların gelecek hakkındaki görüşlerine, rehber öğretmenlerinin görüşlerine ve kendi gözlemlerine başvurarak öğrencileri yönlendirmelidirler.”Ben yaptım oldu “düşüncesinden mutlaka uzaklaşmamız gerekmektedir. Çünkü çok önem verdiğimiz çocuklarımızın geleceklerini düşünmek zorundayız.
Sevgili velilerimiz; çocuklarınızın sizlere itiraz etme durumları yoktur. Ama onların gelecekte sizleri suçlayacak şekilde bir duruma düşmemeleri için mutlaka onların seslerine kulak vererek onları olumlu ve istekleri doğrultusunda yönlendirmeniz en uygunu olur kanaatindeyim.
Ülkemizin kalkınmasında Meslek liselerinin rolü büyüktür. Çünkü bizler” çağdaş medeniyetler seviyesine” çıkmak istiyorsak Teknik donanımlı ve teknolojiyle barışık, üretici bireyler yetiştirmek zorundayız. Bunu söylerken gelişmiş ülkelerin durumuna bakarak bir yoruma varıyoruz. Ülkemizde liselerde okuyan öğrenci sayısı %65 Meslek liselerinde okuyan öğrenci sayısı ise %35 tir.Bu Avrupa ülkelerinde tam tersidir.Avrupa'da okuyan öğrencilerin %35 'i düz lise öğrencisi iken,%65 'i Meslek lisesi öğrencileri oluşturmaktadır.Bunun Avrupa'ya yansıması sanayide, Teknolojide ve kalkınmışlıkta ileri bir seviyeye ulaşma olarak kendini gösterir.Bizde ise tam tersi bir durum kendini göstermektedir.
..

Devamını Oku
Mahmut Bozkurt

Temmuz da mutluluk var ikimize
Bu dünyada o güzel saçlarına gül
Bana, neşe ve huzur dolu günler
Neden mi? tek kelime ile AŞK...

Gül, el eleyken Sıcaktan terlerdik
Dünya yı alaya alır koşar coşardık
..

Devamını Oku
Mehmet Tevfik Temiztürk

Abdurrahman Bey, derler şahsımıza saygılı,
Israrla davet etti neredeyse zorladı…

Evvelden beri saygı sevgi göstermekteydi,
Samimi hâlleriyle ayağımıza geldi…

Biz alışkın değildik gelmeyeceğim, dedim,
..

Devamını Oku
Yusuf Ter

Antalayanın kumunda yatasın
Kumral sarışın esmerler göresin
Keklikleri sarıp bıldırcını atasın
Harun abiye de güzel poz veresin

Seyit dost yolunu şaşırma orda
Yolunu gözler Harun dost burda
..

Devamını Oku
Celal Çetin

Bugün cumartesi, yani hafta sonu,
Yarın tatil;
Bir Allahın kulu da diyemiyor ki....!
Hava soğuk yağmur yağıyor,
sen şimdi yaylada sıkılırsın.
Yak sobayı demle çayı,
çekirdek getireyim beraber çinttelim,
..

Devamını Oku
Serhat Çalışkan

Dostum sen bu dünyayı,ne sanıyorsun
Bir zoraki çırpınış,senin hayat dediğin
Yıllar sonrasına kafamı yoruyorsun
Üç aylık bir tatil senin hayat dediğin

Bak bir geriye kimler yaşamış
Ne denizler çöl olmuş,ne lavlar sönmüş
..

Devamını Oku
Müfit Aksakal

Bir senede dört mevsim var,
Sonbahar,kış,ilkbahar,yaz.
İlkbaharda olur kiraz.
Bahar ne güzel,negüzel!

Sonbaharda çok olur nar.
Kışın yağar bembeyaz kar.
..

Devamını Oku
Hasan Muslu

Bodrumamı gitsem marmarisemi
havaiyemi gitsem parisemi
ay karar veremiyorum
uzaya varmıki gemi.

Tatil benim hakkım
sürünsün benim halkım
..

Devamını Oku
Perihan Pehlivan

Anne bak karnem
Hepsi pekiyi hem
Senden aldım
Yıldızlar davranışım
Canım babam
Bak her şey tam
Emeklerin çıkmaz boşa
..

Devamını Oku
Mustafa Çelebi Çetinkaya

Her şey hazırdı artık. Zorlu geçen iki sene sonrasında artık hiçbir bankaya borcu kalmamıştı. Derinden nefes almanın zamanıydı. Hiç zaman kaybetmeden ilk maaşını alıp bir tatile çıkmalıydı ailesiyle. Eşi ne kadar acele etmeyelim biraz toparlayalım dediyse de dinlememişti. Bu ay maaşı alınca hiçbir yere bir kuruş borç ödemeyeceğim dedi heyecanla. Bu fırsat kaçmaz Filiz anlıyor musun bu fırsat kaçmaz. Arabasının bakımını yaptırdı, muhabbet kuşları Cemreyi akşamdan komşuları Halil beylere emanet etti. Sabah ezanıyla çıkacaklardı yola. Öyle ya öğlenin güneşine kalmanın bir manası yoktu. Sabah ezanla çıkarlarsa öğlen yemeğine otelde olurlardı. Otel için rezerve yaptırırken günü bile belli etmemişti.
Heyecandan uyku girmedi gözüne, yeni aldığı eşofmanlarını ve spor ayakkabılarını giydi daha kimse uyanmadan. Sonra sırayla eşini ve çocuklarını kaldırıp düştüler yola…
Metin bey iki senedir bugünü bekliyordu ve nihayet tatil için yoldalardı artık.

***

Maliye bölümünü tercih etmesinde ön ayak olduğu için kızıp duruyordu abisine. Oysa o liseden beri sınıf öğretmenliği düşünüyordu. Maliye bölümünün dersleri ağırdı, yılsonu sınavları da istediği gibi geçmemişti. Büt için tekrar okula gelmesi gerektiğini ailesine nasıl açıklayacağını bilmiyordu. Yurt neredeyse boşalmak üzereydi, öğrencilerin çoğu tatil ile memleketlerine gitmişlerdi ve sadece yurt çalışanları ile kendisi gibi henüz parası gelmemiş birkaç öğrenci vardı. Lanet telefon bir türlü çalmıyordu, abisi bir türlü aramıyordu. Oysa iki gün geçmişti abisinden harçlık sözü alalı.
..

Devamını Oku
Meltem Seyhan

Seni tanıdıktan sonra
Nefret ettim ben karlı günlerden
O günlerde sana ulaşmak zordu

Seni tanıdıktan sonra
Anlamı değişti tatil günlerinin
Tek amacı seninle olmamdı
..

Devamını Oku
Ahmet Kemal

ANNEM İÇİN YENİ YAZI


. Biz onun tam bir baş belası olduğunu düşünüyor, onun bu yaptıklarının bizim yaşama sevincimizi gideren bir kötü huyluluk olduğunda karar kılıyorduk.
Önce kardeşimle birlik olmuş, sonra onunla kavgalara başlayarak ayrılmıştı. Kardeşim altta o üstte yaşıyorlardı. Çatı katına çıkmıştı annem. Soba bacası tütüyor evin içine sarıyordu. Kardeşime kesin uyarı veriyor evden çıksın diyordu. Kardeşim bir ev bulup çıktı. Taşınırken yarı tatildi ben annemin etkisiyle taşınmada ona yardım etmemiştim ve bu davranışımın doğru olduğunu düşünüyordum.
Annem onun boşalttığım kata yerleşti. Biz yarıyıl tatilini onunla geçirdik. Tatil bitince onu da alarak Ankara’ya gittik. Ama orda durmadı. Kendini gelip alsın diye Abi’mi çağırdı. Kız kardeşim telefon etmiş annem de huysuzluklar baş göstermişti.
Beş yıl böyle geçti. Kah üst kata taşındı Annem, kah orta kata, bazen de alt katı tercih ediyordu. Biz tatilleri onun yanında geçiriyorduk. Kardeşimi yine çağırmıştı evine. Altlı üstlü oturmaya karar vermişlerdi. Sürekli problem çıkarıyordu. Ne yapsak olmuyor bir türlü rahata kavuştum demiyordu.
..

Devamını Oku