yüreğin öyle güzel ki yansımış yüzüne,yüzün öyle güzel ki
kalmadı gönlümde taş üstünde taş,toz duman oldu,yıkıldı hepsi
gönlümde ayrı bir telaş
Tanrım telaşı güzel bu kuluna aşık oldum ben!
Ah! o gözleri yok mu, kıymet biçilmez
o gözlere bakarken mevsimler, aklımda olmaz
ismini yad etmek bile bir sevinç, tarif edilmez
Tanrım tarifsiz bu kuluna aşık oldum ben!
rüzgarlı bir havada
tek bir kibrit çöpüyle sigara yakmak kadar zor
en sevdiğinden vedalaşırken gülmek kadar zor
zor ifadesi hem de çok zor!
Tanrım tarifi zor bu kuluna aşık oldum ben!
dünyayı ısıtmak için güneşin
ateşler içinde kalması gibi zor
ölüme bir kala doğru yolu bulup tövbe etmek gibi zor
zor sensiz saatler,günler,aylar, sensiz çok zor!
Tanrım zamana nefes veren bu kuluna aşık oldum ben!
kokun sarar sokakları, şafakta görünen senin gözlerin
ne yana baksam görünen gül kokulu güzelliklersin sen
uçsuz bucaksız ışıktır gözlerindeki pırıltı
karanlık bir tünelde koştukça durup bir nefes dinlenmeksin sen
Tanrım ruhu dinlendiren bu kuluna aşık oldum ben!
ölülerin bile şahit olmadığı o cenneti görürüm gözlerinde
bir damla olmakta yeterdi bana gözlerinde
rüzgar varsın hırçın olsun yağmur olabildiğine inatçı
aniden sığınılan bir liman huzuru var senin gözlerinde
Tanrım bu gözlere, bu kuluna aşık oldum ben!
ay erir sabaha karşı bir mum edasıyla
ben aşka sevdalanıyorum yeniden
sen saçaklarda titreyen bir serçenin kanat çırpması kadar masum
sen bir annenin duası kadar içten
Tanrım aşkın prensesi bu kuluna aşık oldum ben!
Kayıt Tarihi : 7.9.2010 13:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!