Yüreğime bir Ankara mesafesindesin
Ay puslu, yollar bozuk, yürekler ırak
Bir Ankara kadar ötede
Beni beklemektesin...
Yüreğime bir Ankara mesafesindesin
Baktığında neler gördüğün önemlidir
Mesela denizden maviyi, özlemi
Mesela gökyüzünden özgürlüğü seçebilmeli
gözlerin.
Mesela karanlık bir gölgenin ardını düşünmeli
Ölüm ilk öpüşme gibi olacak
Yalnız gözlerini korkudan kapayacaksın
utancından değil.
Islaklığın sebebi ecel terleri olacak
Hani bir de dudaklarını ateş değil
Yalnız kalma korkusu yakacak...
Uyuyan sen misin papatya parıltıları gibi
Ben miyim kendi kendini toprağa gömen.
Yalancı rüzgarları karşılıyorum gözlerimde
Yalancı duyguları
ve gerçekçi aldatmacaları
Ölürken özgür olabilir mi sence bir beden
Dur yapma
Pervasızca kaldırdığın sol elinde tuttuğun,
yüreğindir.
Onun, bunun bu yürek; sadece senin değil
hepimizindir.
Sanma ki gözlerinin kızarıklığındandır
Yaşadığımız her anda olmak vardı şimdi
Düpedüz gündüze meydan okuyabilmek
Didişmek gecelerle
Seni bir yudum su gibi özlemek vardı şimdi.
İstanbul’da seni aramak vardı, Boğaz’da seni koklamak
Suskunluğunda mavinin
Sevgiye uzanan pervasız yolda
Yürekleri patlamış ciğerlerinde duman
Koyunlarında sevgi ağlıyorlar,
İçkilerine ağırca eşlik etmekte keman.
Ben Hacı Ahmet Kaptanın teknesine gideceğim
Hem o bizim oralı
Hem de sensen dört yaşında
Büyük dedemi de tanıyormuş
Hem balık tutuyorlarmış
Bir resim çiz yüreğine
Misal;
Sen İstanbul`sun yüreğinde bozkır garibi
Ama ben Ankara değilim
Sen martılarsın denizsin
Ben bir damla su bile değilim
Kâğıtların arasında unutmuşum seni
Yine de yapraklar gibi değilsin
Ne yüzün solmuş ne de ağırlığı satırların
Belini bükebilmiş birazcık.
Sayfalar arasına seni bulmuşum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!