Kaya değilim, kum değilim.
İstiridye kabuğuydum, kırıldım.
Venüs’ü beklerken,
Denize döküldü incilerim.
Yemediğim dondurmaydı, eridi yıllar.
Kimi sevdiysem gitti, dönmediler.
Dağdan topladığım kestaneler
Kuzine sobamın üstünde kaldı.
Mırmır kedim, köşe yastığım
Kuzu pöstekisi üstünde uyumuyor artık.
Tahta arabam güvelenmiş, dingili kırık.
Kiremit şekerlerinin tadını çoktan unutmuşum.
İnsanın harman olduğu yerlere mi geldik, ne?
Sis boran, feryat figan içinde
Acı ve kan üstüne, üç darağacı kurmuşlar.
İlkinde ağlayan bir çocuk asılı.
İkincide yoksul bir delikanlı…
Üçüncünün boynundaki yaftaya
“Tansiyon yasaklısı tuzsuz hayat” yazmışlar.
Şimdi daha iyi anlıyorum dönmeyenleri.
Ve dönmeyecek olanları…
Kayıt Tarihi : 17.11.2006 20:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
(...)
Ve dönmeyecek olanları… '
...
Güzel şiir,,,
tebrikler.
Süleyman kaya
sevgiler
ayşen GENCER
Kuzine sobamın üstünde kaldı.
Soğuk kış gecelerinde babaannemin anlattığı hikayelerle birlikte tadına doyulmayan kestaneler..Evet...ne kadar geride kalmış meğer..Okuyunca anladım.Yaşam kargaşası içinde yok olan tüm güzellikler gibi çocukluk yıllarımızdaki güzelliklerde anılarda kaldı ne yazık ki.Yüreğinize sağlık Sn.Yıldız..
Saygımla
gurbet elden saygılarımı iltirim...
selam ve dua ile...
TÜM YORUMLAR (5)