Nefsimi zincirleyip bir ağaca bağlasam,
Tevbe istiğfar çekip ölene dek ağlasam.
Bir şiir kondu gönlüme,
Ya ürkerse diye korktum!
Elim değince kaleme,
Onu hecesinden tuttum.
Bir yanından tutmak lazım bu vaktin,
Yel gibi geçmesin; günlerim, ay’ım,
Durmak lazım arkasında o ahdin,
Bozarsam ahdim, büyük ziyandayım.
En son sana uğrayacağım,
Gelincik çiçekleri olsun elinde,
Tanıdıkları da çağır,
Bir nümayişin ortasında,
Çıkart bütün elbiselerimi,
Henüz koşmadan, yıkıldı üzerime yıllar!
Günler benim değildi, aylar benim değildi!
Sanki gökten an'lar yağmış da kapanmış yollar!
Güneşin, ay'ın çizdiği yaylar benim değildi!
Gündüzleri beşerim, geceler insan,
Esasında gecelerde yaşarım ben,
Evvelce ‘aydınlık nedir’ diye sorsan,
Gökyüzünde güneşi arardım hemen.
Şükür ki şimdi aydınlığım geceler,
Seni şiirime vereyim dedim,
Kelime ar etti, kalem salmadı,
Hayâlinden bir işaret bekledim,
Beklerken, sözüm uykuya dalmadı...
Sal saçlarını boşluğa
Rüzgar uçursun kakülünü
İçinde bitmemiş hesapları çıkar
Özlem duyduğun anları yaşa ve yürü
Yürü ki hiç bitmesin hayat,
Nerede bir deprem olsa, ilk önce ben yıkılırım,
Duyarsız kalmışsa millet, insanlıktan sıkılırım.
“Yokluğuma hazırlanıyorum!” derdi derviş,
Kimse anlamazdı o vakit!
Sonra duyuldu ki derviş gitmiş!
Muhtemel ki ermiş gitmiş,
Erenler güzel gider,
Vakit herkes için biter,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!