Bahçenin kırmızıları
Düşümde kırmızılar
Üstündeki kırmızı bulutun
Kırmızı da hakkı var
Çepeçevre bir bahçe
Gök gürültüsü çatlattı beynimi
Yağmurlar sızıyor bakın içine
Yoksa dostlar yaşadığım bir felç mi
Vurgun yiyen hafızamın suçu ne
Nehir gibi ak da git arkana bakmadan
Menderesler yap gezdiğin güzergâhlara
Taşıdığın yüklerin farkına varmadan
Sıkıldınsa git bilmediğin diyârlara
Mevsim yaz- kış deme, mesafe al durmadan
Renkler bütün alametiyle güneşe tutkun
Aslında karanlığın yok olduğu yerdeler
Gecenin uyandığı sabaha kadar suskun
Kıskanç fakat birbirini de özlemekteler
Bir yılan olsam nefsimi nokta nokta soksam!
Çaresi yok denilen hastalıktan kurtulsam
Geceler hiç bitmese dinlenmeden yürüsem!
Aklımdaki hesabı giderayak bitirsem
Yıkık bir evde yalnız yaşayan adam
Hayalleri evden önce yıkık
Kapısı bazen açık
Kalbi tamamen kapalı
Gözlerinin feri küsmüş
Ölüm bir perde kadar yakınken, ' az-dur' hayat sana ne kazandırır
Kırk yıl olmuş, gelin sandığı açamamış, söyle seni ne soluklandırır
Ben bu şiiri birine benzetmekteyim
Bulamazsam inim inim inlemekteyim
Kelimeleri yutmuş gibi gezinmekteyim
Yorulunca virgül koyup dinlenmekteyim
Yaz’ı kovmuş sonbahar, sarılık yerlerde
Benim gönlüm, alev alev yanar çöllerde
Bir vedadır ki; toprakta, havada, suda
Kış, Kar’ı ve Ayazıyla bekler pusuda
Bahar, yazı’larda hatırlanır, görülür
Rüzgâr sesi, çocuk sesi harman olmuş
Harman yeri, yabancı seslerle dolmuş
50 yaşındaydı adım, şimdi acep kaç yaş olmuş
Zamanı yitirmiş evinde
Ya da zaman koşup gitmiş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!