Çekip aldın kalbimden sevdanı,
Yerine bıraktın kanlı hicranı,
Beklerken açtığın yarayı sarmanı,
Zehre buladın olan dermanı.
Gönül bin çerağ içinde
Od mudur nâr mıdır ataş mıdır?
Gönül bin çer ağ içinde
Ad mıdır ten midir baş mıdır?
Gönül bin şer ağ içinde
Katran mıdır yağ mıdır taş mıdır?
İçimden sana ait geçen herşeyi kalbine dökmek istiyorum,
Kanımda uçup dolaşan kelebekleri göstermek istiyorum,
Nereden, hangi saatte geçtiğini, nereye gittiğini de biliyorum,
Ah bir de gözlerine bakacak cesareti de bulabilirsem.
Çeşme başında bir güzele rastladım,
Aldı başımdan aklım, dedim nedir adın?
Dedi söylemem her sorana, sırdır, var git yoluna,
Dedim o vakit bir tas su ver ak elinle bana,
Dedi işte tas, işte çeşme, doldu testim,
Dedim özüme kafi gelmez o tas, senden içeyim.
Çeşmenin çevresi taştan benttir,
Suları testiye sığmaz, pek serindir,
Dedim elimle nazlı yâre içireyim,
Yola gelmez yüreği taştan benttir.
Sararmış buğday, tırpanla biçilir,
Çeşm-i siyahtan ağam çeşm-i siyahtan
Su iner düze çeşm-i siyahtan,
Hastayam, tabib bilmez ahvalımı,
Derman bize çeşm-i siyahtan,
Dedim yüz çevirem vuslattan
Şuh iner yüze çeşm-i siyahtan.
Konuşun benimle, neden taştan kesildiniz?
Kim için, ne uğruna dilden kesildiniz?
Kim kıydı sizlere, niçin nesilden kesildiniz?
Çıldırtır beni bu derin sükutunuz.
İncidir anam incidir
Deryanın özü incidir,
Öldürmez düşman oku
Nazlı yar sözü incidir.
Sürgün vermiş yavrum sürgün vermiş
Çıra yanardı evimizde bir zaman,
Karanlık çökünce her yana hemen,
Tüterdi üzerinde ince siyah duman,
Titrek gölgesinde söylenirdi kadim hikayeler,
Heyecanla dinlerdi çakmak gözlü çocuklar,
Canavarı yenen gözüpek aşıklar, kahramanlar,
Çırpınıyor ölmemek için içimdeki çocuk,
Umrunda değil son kullanma tarihimin geçmesi,
Umrunda değil heyecanımdaki yokluk,
Bir türlü büyümedi sabi hevesi.
Çırpınıyor ölmemek için içimdeki çocuk,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!