Sesiz, sedasız gitmek istiyorum, bu şehirden....
Tüm,senli düşlerimi toplayıp çeplerime, gitmek istiyorum sensiz uzaklarıma...
Belki bir gece yarısı ,
belki sabahın ayak sesleriyle uyanıp,
Gitmek isteyip de gidemediğim yollarım var benim,
Milyonlarca kilometre uzak, hem de bir nefes kadar yakın.
Harabelerim var mesela,
Sağlam duvarların arkasında sakladığım.
Yıkıntılarım var, enkaz olup altında kaldığım...
Umut ektiğim sokaklarda sevdalar büyüttüm gizli saklı,
Gözyaşlarıyla suladım,
Gülücüklerle ısıttım,
Sevgimi yorgan yaptım ayaz gecelerde
Ben umudu uyuttum her gece göğsümde,
Yüreğim göç ediyor bu akşam da...
Yine hasrete yine özleme...
Yine susuyorum...
Meğer ne zormuş özledim demek...
SuZi
Çınar ağacından kurduğum iydam sehbasına,
Bir iki astım hayallerimi sabahın köründe.
Koymadım içimde dünden bu güne
acılar yada geleceğe dair ümitler..
Yıpranmış yüreğim
Vakit lal ,ömür sağır olmuş bu gecede...
Uğuldayan sokaklar yok, sessizlik
hükmetmiş caddelere
Bende bir meşakkat
Gönül, darda gezme yorulursun Meltem, esse kırılırsın
Gülü seversinde, dikenine niye darılırsın?
Dağdaş vız gelir gezer dolaşırsın Sevdiğine bir satıramı üşenirsin
Sevdiğim dokunur sözlerin, ağırdır sistemlerin bilesin
Dil susar da yürek suzmaz yağmur misali döker gözyaşını içine
Gönül Nedir Senin Derdin?
Gönül, darda gezer boğulursun
Bir zalime gönlünü verdin, kırılırsın
Bir sabah rüzgarı esiyor üzerime ince ince.
Süpürüp götürüyor, dünden geceden ne kaldıysa.
Hiç itiraz etmiyorum ona.
Hüzün yüklü gemiler uğurladım bu limandan.
Umut ekilmiş tarlalar hasat ettim içimde...
Hırçın dalgalar dövdü kirpiklerimi, sisli bir hüzün kapladı bedenimi.
Çoğu zaman buzdan kaleler diktim etrafıma,aşılmaz duvarlar ördüm gönül bağıma...
Sessizliğin doruklarında dolaştım durdum asırlarca.
Karanlık sokaklarda küflü kaldırımlar arşınladım...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!