Sustu Gece Şiiri - Deniz Gece Mavisi

Deniz Gece Mavisi
618

ŞİİR


35

TAKİPÇİ

Sustu Gece

Hatırlıyor musun, bir pazar akşamıydı.
Ellerim soğuk, yüreğim buruk...
Deli gibi çalan telefona eşlik ediyordu istemsiz kalp atışlarım.
Korkmuştum, açamamıştım.
Uzun uzun çalınca, bir cesaretle açmıştım. Keşke o telefon hiç çalmasaydı, ben de hiç duymasaydım.

Kısa bir hâl hatırdan sonra başlamıştın söze.
Sözcükler dudaklarında adeta kıvranıyordu; ağlıyordun.
Dudaklarını sıktığını anlamıştım.

"Canım," dedin.
Nereden bilebilirdim ki bu, bana son kez "canım" dediğin andı?
Sonra, hıçkırıklar içinde devam ettin: "Seni özledim."

O an, milyonlarca kurşun kaburgalarımın altından hızla geçmiş gibi yığılıp kalmıştım.
Oysa ne kadar kararlıydın "bitti" derken.
Sonra kendimi daha fazla tutamamış, ağlamaya başlamıştım.

Sustuk.
Sustu gece.
Sustu dilim.
Biz sustuk...
Sadece derin derin nefes alış verişlerimiz duyuluyordu.

O an, "Ben de seni çok özledim," dememek için dilimi ısırıyor, dudaklarımı sıkıyordum.
Ve sen, zorla da olsa devam ettin sözlerine:
"Pişmanım."
Ne? Pişman mı?
"Sen benim hayatımı mahvettin," diyemedim.

Boğazıma doldu kelimeler.
Nefesim kesildi.

Telefonun diğer ucunda, sen ağlamaya devam ediyordun.
Her bir hıçkırığında içimde yeni bir yara açılıyordu.
Sanki hayat damarlarımın suları çekiliyordu, seninle birlikte yavaş yavaş boğuluyordum.

"Ben sensiz olamıyorum," dedin sonunda, titrek bir sesle.
Her kelimen bir tokat gibi yüzüme çarpıyordu.
Ama ben hâlâ susuyordum.

Ne söylesen, hangi kelime seni haklı çıkarabilirdi ki?
Hangi cümle o "bitti" dediğin günü unutturabilirdi bana?
Sessizlik yine boynuma dolandı.
Düşüncelerim karmakarışıktı; kalbim bir yandan "Affet," diye çırpınıyor, beynim ise "Hayır, dur, yapma," diyordu.
O an fark ettim; en büyük savaşlar hep insanın içinde olurmuş.

Bir süre sonra, "Söyleyecek başka bir şeyin yoksa kapatıyorum," dedim.
Sesim buz gibiydi. Sanki o acıyı hisseden ben değildim, bir başkası konuşuyordu benim yerime.
Ama sen...
Yalvaran bir tonla, "Lütfen! Bir şans daha," dedin.

Gözlerimden yaşlar süzülüyordu ama sen görmüyordun.
"Bir daha bu hataya düşmeyeceğim," dedin,
"Ne olur, beni affet."

Derin bir nefes aldım.
Kalbimin bütün ağırlığıyla, dudaklarımdan şu kelimeler döküldü:
"Sen gittiğinde, beni de götürmüştün. Şimdi döndüğünü söylüyorsun ama,
benim geri dönecek bir kalbim kaldı mı, emin değilim."

Sessizlik...
Bu kez daha uzun, daha ağır bir sessizlik çöktü aramıza.
Sonunda, hıçkırıklarının arasında, "Haklısın," dedin.
Ve o an, her şey bitti.

Telefon kapandı.
Ama içimde, sonsuza dek çalmaya devam eden bir sessizlik başladı.
Tıpkı bana bir gün, "Ben ölürsem ne yaparsın?" dediğin gün gibi.

Şimşekler çaktı beynimde, fay hatları kırıldı yüreğimde.
Ama bir tek benim başıma yıkıldı sevdam.
Ben, seni sevmenin diyetini çok ağır ödedim.
Ve senin ruhun bile duymadı.

Affet beni sevgilim...
Ne zamanki İzmir’e kırmızı kar yağar, seni affederim.
Aç avuçlarını, dua et...
Ya kar yağsın ya da yüreğim atmayı unutsun.
Yoksa seni affedemem, sevgili.
20.11.2024 15:24

Deniz Gece Mavisi
Kayıt Tarihi : 20.11.2024 15:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!