Git…
Ama bu sefer gerçekten.
Yarım kalan cümlelerini,
Hiç başlamamış özürlerini de al götür.
Bana değil artık,
Hangi hesap hafız ....
-------hangi hesap ?..
BeN yürek yaramı gözyaşlarıma katıp,
içimi yaka yaka ödedim....
Her gece Yaradan'a sığınıp
avuç avuç ödedim
Sana yüreğimin hakkını helal ettim yâr,
Gözlerimde yaşlarla uğurladım seni.
Kalbimde kırık dökük anılar kaldı,
Sessiz bir çığlık gibi, içimde yankılanan.
Hangi günü gördük akşam olmamış,
Hangi insanı gördük yaralanmamış.
Hangi sözü duyduk yürek dağlamamış,
Hangi dostu bildik vefasız olmamış.
Hangi yolu yürüdük taşsız olmamış,
Haykıran sesler var içimde,
Kaybolanı Yusuf mu sandım,
Yoksa seni mi aradım kuyu dibinde?
Bir ses yankılandı:
"sahi....
hangi mevsimin adıydın
SeN..
zamansız yağan yağmur mu
yoksa ayrılık ateşiyle içimi yakan yazmı
sahi hangi mevsimdin SeN
---
Hani… anlatmak istersin ya.
Ama karşındaki seni yanlış anlar diye,
Kelimeler takılır boğazına.
Yutkunamazsın.
Hasrete duyulan özlem nedir bilir misin..?
Yokluğun bile özlemini çekmektir.
Birini öyle derin özlersin ki,
artık özlemin kendisini bile özlersin...
Seni her özlediğimde gökyüzüne bakıyorum.
Derin bir nefes çekiyorum; burnumun direği sızlıyor.
İçimde bir yer var ki, hep seninle dolu, hep özlemle yanıyor.
Senin yokluğunla büyüyor o boşluk; her nefeste biraz daha derinleşiyor.
Seni her özlediğimde geceyi dinliyorum.
Her kalem farklı bir renk seçer dünyaya not düşerken;
mavi umut yazar, yeşil tazelik, kırmızı tutku.
Benim elimdeki kalemler hangisini denese,
sayfalar senin gölgenle kararır.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!