Sen ölürsün;
Bense vaktin kıyısında beklerim,
Yaşamanın taktiği yok ki,
Hayat sadece acının adımlarıyla ölçülür.
Bir kalp… kaç kez gömülür aynı toprağa?
İnsan kendi içinde ölür mü deme—
Ben öldüm işte…
Hem de… kaç kez?
Sayısını unuttum.
Geceye soruyorum seni,
Yıldızlar suskun, rüzgar ağlıyor.
Bir gölge düşüyor içime,
Adın unutulmaya yüz tutmuş bir yangın.
Bir anı gibi geçiyorsun içimden,
Yine gece…
Yine seni en çok özlediğim zamanlar.
Elimde kağıt, kalem,
Ve her harfi sana dokunan sessiz bir haykırış.
saymadım özlemine yaktığım sigaraları,
biliyorum,
her birinin dumanı göğe yükselse
adını yazar, sana yol olurdu.
diyeydim ardından sıra,
Belli ki yetmedi yandığım.
Dilimde YARA oldu
KaLbim de sakladığım.
Adrese gerek yok...
Varsın bu Sevda ,yüreğim de kalsın...
Ey benim tarifi olmayan, yürek yangınım.
Hangi dermansız derdimin kelamısın da,
Satır satır yüreğimden dökülüyorsun sayfalara,
Suskun kalemimden, içime ateş düşürme,
Külendikce kora döndü yüreğimde ki yangın,
Söndürmez artık bu yangını göz pınarlarım,
Ey ruhun cesedimdeki nefesi,
Ey dünya üzerindeki son soluğum,
Ey iki cihanda da yüreğimin bitmez sevdası,
söyle şimdi...
Zamansız Hasret
Yokluğunda…
mevsimleri… güne ekledim
— Sen gelmedin —
**“zindanlardayım hafız...
kaç gün doğdu,
kaç gece bitti bilmiyorum
zaman kavramını yitirmiş sanki
kopartmayı unuttuğum onca takvim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!