Susku Güz Şiirleri - Şair Susku Güz

Susku Güz

Şimdi bekleme zamanı...
Yanıbaşımdan yitik bir nehir akıyor,
Ellerimi yıkıyamıyorum...
Dalgın körebelerin gözleri bağlanırken,
Söğütün arkasına gizlenmiş
Saklanbacını bulup sobeliyor o çocuk.

Devamını Oku
Susku Güz

Birde ölmek var, sende! bilirmisin...
Tanıyormusun?
hani soğuk bir şey,
gök ne zaman nefesini tutsa,
boğulupta avuçlarıma yürüyen bulut kadar cansız, birde...
bir şey...

Devamını Oku
Susku Güz

Ses...

Sesimi, sesine...
Sonra,
sesim den ve sesin den olduk...

Devamını Oku
Susku Güz

Yanağında penceresi kırık odalarda kaldın...

Güneş büyüyemedi soğuk ellerinde.
rüzgarı tutamadın, günlügünün bir kenarında...
Gülüşünün çukuruna ittiğin kör sözleri,
körebe saatinde buldular,

Devamını Oku
Susku Güz

Öncelikleri keşfetmek için ,
atılan ilk adımın telaşıydı.
Yaşıma veriyordu ,sığ ölümler!...
yaşıma!.
Kalabalık sokaklarını defin eden ,
şehirler gelip gidiyordu!...

Devamını Oku
Susku Güz

Sen,
dört harfli bir sürgün söyle..
Ben,
soluğumdaki boşlukları doldurayım.
Kelimelerin üşüyen parmaklarını, ısıt...
Bir devrik cümlende olsa, söyle!...

Devamını Oku
Susku Güz

Bir piyon kutuda diğerleri sokakta.
İlk hamlede gök düşecek ,
yırtılacak yüzümdeki sığ perde, Kusacağım!!.
İlk adımda her biri birbirinden yırtıcı kahramanlar taşınacak dünyaya...
Ellerimi saklayıp gözlerimi yumacağım.
Annemin göğsünde dağınık taraflarım birikecek , sorsana, az mı üşüyeceğim!!

Devamını Oku
Susku Güz


susunca bir kapı kapandı...
Pencereden düştü ,
kapanan kapının eşiğinde kalmıs yelkovan...
Bir kapı kapandı, yüzümdeki en aç yollara.
Üşüyen toprak,

Devamını Oku
Susku Güz

Kuşkulu indi gece, sırtıma
İlk, Soru işaretiyle tanıdım cümlemi!.
Kimdi gölgeme, ayaklarını silkeleyen?
Neresiydi, o eskitilmiş yanağının sürgün memleketi?
Ücra sırıtmaların...
Kalabalıksız yankıların, acemi ustası nerede?

Devamını Oku