Sürgün yeri bu şehir nicedir bana
Göğü yabancı martıları bir başka sensiz
Saçlarımı savurasım geliyor şehrin rüzgarlarına
Bir nefes ben getirsin diye sana
Bu şehir benim doğduğum şehir olamaz
Kaçmak gitmek geliyor içimden her an
Penceremin önünde yarı aralanmış bir perdenin ardındayım
Arnavut kaldırımlı sokak taşlarına bakıyorum
Ve uzayıp giden peşin sıra kaldırım taşlarına
Seni bekliyorum belkide farkında olmadan
Her evin kapısını çalan bir yürek var
Bu garip akşam saatlerinde yorgun dönüşlerinde
Bir umut bir sevinç bir sevgi gizli
Vakitsiz bir yağmur dökülüyor dar sokaklarına şehrin
Ağlamak geliyor içimden yalan değil
Bir bilsen böyle düşündüğümü ne çok kızarsın bana
İyice daralıyor yüreğim bu yağmurlarda
Bir yalan oyuna takılıyor deli yüreğim
Seni bekliyorum penceremde
Ama sen gelmiyorsun
Yoksun ki bu şehirde aklıma geliyor birden
Ben varım bu şehirde yalnız ve sensiz
Yarı aralanmış perdemi kapatıyorum pencereme
Ve düşünüyorum çalınan kapıların ardındaki gülüşleri
İçim daha da sıkılıyor, daralıyor, kahroluyor
Benim odam sessiz
Ve hep sensiz
Kayıt Tarihi : 28.8.2004 18:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)