boz bulanık nehirlerini uzak tut
çorak toprağımdan
kuruyan dalımda yeşerme yolcu
aşktan bozma güneşin gülümsemesin sabahıma
ömrüm mabedinde kül üşür
gelir geçerim kendimden
yosun kokusu getiriyor rüzgâr
uzaklardan
saçlarıma şöyle bir değip kaybolan
elleri olmalı
deniz gibi kokan
umuda uzanan iskele usturmaçalarına
tutuklu kayık bordalarının oynaşı
divane ağları didikleyen
yorgun balıkçı figürü
gökkuşağı renginde yağarken tuvalime
bir gerze akşamında seninle olmak vardı
gecenin bilinmezliğine
sessizce kayarken gün
bakışlar eskir / susar
karanlığadır
bitimsiz yolların uzayışı
kara kışları ötelerken
bir sonraki zemheriye
solgun
sonsuz bir keder kuşanıp
ay karanlığı toplar gözlerim geceden
kucak kucak
acısularında yıkanır
mor dağların
soğur bahçemin saklı gölgesinde
sevda türküleri
zamansızlığın yazı mı
tanrı diyor
karışmayın işime kar yağıyorum
beyazdır / kelebektir
konar pencereme
karışmayın işime
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!