Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede
Bir mehâbetli sabah oldu Süleymâniye'de
Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati,
Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi
Yer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan,
Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan.
Gecenin bitmeye yüz tuttuğu andan beridir,
Şimdi en açık renginde gözlerin
Şimdi benimlesin tüm kaygılardan uzak
Anlatılmaz bir şey var aramızda hazin
Şiir gibi bir şey seninle yaşamak
Bulutsuz bir gökyüzüdür güzelliğin
Devamını Oku
Şimdi benimlesin tüm kaygılardan uzak
Anlatılmaz bir şey var aramızda hazin
Şiir gibi bir şey seninle yaşamak
Bulutsuz bir gökyüzüdür güzelliğin
Süleymaniye'de Bayram Sabahı. Şiir demek Üstad'a saygısızlık olur. Yahya Kemal Beyatlı. Şiirin doruk noktası. Kelimeleri o kadar güzel yerlerde yan yana getiriyor ki sanki o kelimeler birbiri icin, yazılan şiir icin varolmus. Mekanın Cennet olsun Üstad....
Şiir ötesi. Başyapıt. Türk şiirinin kült eseri.
Milletimizin serüvenini, mimari eserle böylesine dile getirebilen başka kaç şiir vardır?
Süleymaniye'de Bayram Sabahı
Artarak gönlümün aydınlıgı her saniyede
Bir mehabetli sabah oldu Süleymaniye'de
Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati,
Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi
Yer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan,
Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan.
Gecenin bitmege yüz tuttugu andan beridir,
Duyulan gökte kanad, yerde ayak sesleridir.
Bir geliş var!.. Ne mübarek, ne garib alem bu!..
Hava boydan boya binlerce hayaletle dolu...
Her ufuktan bu geliş eski seferlerdendir;
O seferlerle açılmış nice yerlerdendir.
Bu sükunette karıştıkça karanlıkla ışık
Yürüyor, durmadan, insan ve hayalet karışık;
Kimi gökten, kimi yerden üşüşüp her kapıya,
Giriyor, birbiri ardınca, ilahi yapıya.
Tanrının mabedi her bir tarafından doluyor,
Bu saatlerde Süleymaniye tarih oluyor.
Ordu-milletlerin en çok dögüşen, en sarpı
Adamış sevdigi Allah'ına bir böyle yapı.
En güzel mabedi olsun diye en son dinin
Budur öz şekli hayal ettigi mimarinin.
Görebilsin diye sonsuzlugu her yerden iyi,
Seçmişs İstanbul'un ufkunda bu kudsi tepeyi;
Taşımış harcını gaazileri, serdariyle,
Taşı yenmiş nice bin işçisi, mimariyle.
Hür ve engin vatanin hem gece, hem gündüzüne,
Uhrevi bir kapı açmış buradan gökyüzüne,
Taa ki geçsin ezeli rahmete ruh orduları...
Bir neferdir bu zafer mabedinin mimarı.
Ulu mabed! Seni ancak bu sabah anlıyorum;
Ben de bir varisin olmakla bugün magrurum;
Bir zaman hendeseden abide zannettimdi;
Kubben altında bu cumhura bakarken şimdi,
Senelerden beri ru'yada görüp özledigim
..........
..........
Süleymaniye gibi bir abideye de böyle bir şiir yakışırdı....
Muhteşem şairin Münkariz bir devirden getirdiği mükellef şiirleri okuyabilme çapımızı aşan bir lütuf.
Türk tarihinin bu en büyük şiir yapıtını ibretle ve defalarca okumamız okumamız lazım gelir.Bu abideye 10 dan aşağı not verenlere hayret ediyorum.
Her ufuktan bu geliş eski seferlerdendir;
O seferlerle açılmış nice yerlerdendir.
Bu sükunette karıştıkça karanlıkla ışık
Yürüyor, durmadan, insan ve hayalet karışık;
Kimi gökten, kimi yerden üşüşüp her kapıya,
Giriyor, birbiri ardınca, ilahi yapıya.
*Yiğit Ak*
antoloji.com'un kalitesini takdir ediyorum. İyi veya kötü her türlü şiir yayınlanıyor sanıyorum. Fakat Yahya Kemal'in 'Süleymaniye'de Bayram Sabahı', Faruk Nafiz'in 'Han Duvarları' ve Necib Fazıl'ın 'Çile'si gibi eserler için, ki ben bunlara şiir değil 'destan' diyebiliyorum, ayrı bir sayfa açılsa yeri vardır. Bu şekilde benim gibi acizler bu büyük ustaların yanında 'kendilerinin şair oldukları' vehmine kapılmazlar.
Şiirde mısralar öyle sıralanmış ki, sakin bir ritimle başlayan sonra temposu ve coşkusu giderek artan ve son kıtaya girildiginde yeniden sükunete gark olan bir şarkı gibi. İçimden okudugumda haz alamadığım bir şiir.
Ayrıca Yahya Kemal'in çoğu şiirinde olduğu gibi bu şiirinde de başlangıç ve kapanış çok etkileyici. Diğer yönlerini bilmem ama bu konuda üstadın eline su dökebilecek şaire rastlamadım.
Üstadın 'abide' şiirlerinden kanaatimce...
Bin yıllık bir tarih, ancak böyle terennüm edilebilir kelimelerle....
Bu şiir ile ilgili 40 tane yorum bulunmakta