Esen yel dinmedi henüz, şehrim üstünden
Oynaşır durur halen dallarım esintinden
Bir asil sevda ki, yakar sinemi derinden
Birkez Gül/ü verde sürükleneyim peşinden.
Geçtiğin yollar sana bakarda sallanır
Kırdım tabuları yaktım özgürlük ocağında
Erdi ruhum yanında sevdanın en kutsalına
Aldım bulutları ayaklarımın altına
Yağmur olup yağdım çorak topraklarına.
Dünden farkı yok bu günümün
Değişen ben değilim
Dünya dönmekte halen
Yine etrafım kalabalık
Yine içim yalnızlık dolu
Dolaştım sokaklar da
İKİ DAMLA YAŞ
Çileli kahır yüklü yaşam
Göz kırpıyor vedalara
Gül pembesi dudaklar
Kasırgalar yüreğinde
Denizler ötesinden
Dağlar ardı güller ülkesinden
Bir yürek kondu pencereme
Aldım ellerime üşümesin diye
Yumuşacık ipek gibi
Yüzünde gülücükler
Mangal gibi yüreğimi
Kartal kanadına yükledim
Bulutlarla dans etti durgularım
Aşrı aşrı dağlar aştım
Bir güzel uğruna
Kırdım tüm zincirlerimi
Acziyetimi alarak yanıma
Bir derviş hırkası giyip
Eyyup sabrıyla
Özlem dolu sevdanın kapısına
Bir ömür yanmaya
Dizleriyin dibinde yatmaya geldim
K aç zaman sonra
Yolum düştü
Geçtim sokağınızdan
Gözüm ilişti eski alışkanlıktan
Kapınızın 69 numarasına
Küt küt sesleri kalbimde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!