Doludizgin yaşama sevincim
Patilerini yalayan kedim
Şırıl şırıl akan dere, buz gibi
Pırıl pırıl gökyüzü
Gülümse
Umut dolsun ışıltılı gözlerin
Ay çekildi hasretinden
Işıklar söndü
Şehrin en işlek yerlerinde
Karanlığa döndü sözler
Kara bilindi sokaklar
Bir yalnızın ömrü kadar yaşadım
Bir yalnız kadar ölüyüm
Gözyaşlarımın kıyılarında dolaştım
Kapılarım, sessizlikle boyalı
Yalnızlığın bin bilinmeyenli denkleminde
Bulutlarla dosttum, güzel kedilerim vardı
Yağmur beni ıslatmazdı bir tek, ben yağmurdum
Ağaçlar sevgilimdi, rüzgârda ıslık çalarlardı
Yaban çiçekleri, güzel kokular sürünürdü her gece
Şimdi ise ağaçlar yapraklarını dökmüş
Gölgelerden kalma bir günde
Yüzümde saydam bir karanlık
Işıksız penceremde
Bir tavşan bir de tazı
Hırsımı bir çocuğa kaptırdım
Yılkı gibi gezdiğimiz yaylalar
Her şeyden bir haber dolaşırdık, o zamanlar
Yan bahçeden elma, ceviz aşırırdık
Şaşırırdık kötüye, tek suçumuz taso çalmak
Hakaretler savrulurdu havada, mahalle maçında
Karanlık gülümserken soluk perdemin ardından
Hayalin geziyor bak kaldırımda
Şiirler okuyor dudaklarım
Ayın yüzüne her baktığımda
Bir hayalin peşinde ben
Yüreğim genç sayılacak yaştaydı
Kanıma aklar düşse de
Oysa sevince gençleşir bir yürek
Yüreğimi azgın bir suda unuttum
Sen gülünce kaderime
Kimsesiz bir dünyanın eşiğinde
Bir baht buldum, puslu ve kara
Her gün batıdan doğuyor hüzün
Gözlerime düştü bulutlar kara
Ecel silah çeker ömrüme, her sonbahar
Karlı küfürler savuruyor damlar
Kahvelerdeki tüm bulmacaları çözdüm
Bu kederin aslı nedir, çözemedim
Tiryaki bacalar, neye müpteladır?
Bir türlü anlayamadım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!