Öyle bir severim ki,
İki bahar arası bile
Nefreti bilmez kelebek gönlüm....
arabesk belki
başka kelime gelmiyor ki
kederde tarifsiz
öyle hain
öyle alçak
öyle dönek-yalan
aldın götürdün eflatun bir bulut arkasına
yaşama baktırdın gözlerinden
yüreğimde binlerce kepenk açıldı
havalandı tozları bir an geçmişin
ardından derin bir özlem
yoktun sen
kadın ağlıyordu
belki de erkek
son oyununu oynamıştı
hala perde diyordu kadın
daha yeni
kabullenircesine
salkım saçak bir sevda dillerinde
yalan da değil hani gelemiyorlar da gerçeğe
suçlu değil ki zihniyetler niye yanar başka insan
sorgula biçare neden niçin niye
belki hepsi aynı diye
nasıl görmüş ki denizi bilir mavi
baktığım gözlerde
çapak içinde
İstanbul teslimim
usul usul
kaldırdım ellerimi
tetiktesin
his merkezi
doğasında korunmasız
küçük bir çekirdek
yürek ki
akıyor duygular sağanak
gözler çağlayanın başı
esaret çocuğuydu
ensesinde aşk kumrusu
ölümün kokusunu sömüren
kurtuluş diye umuda yüz çeviren
yürek sahibini yer haddin bilmezse isyan eder
anlamazlar neden gözüm yaşsız ağladığımı
uçan can martılara neden hıçın hırçın baktığımı
hırsımdan avuçlarıma batan tırnaklarımın
neden kanattığını canımın yanmadığını
ve hangi yangınlardan -..zede çıktığımı
ben bu şehri yalnız da yaşarım
siyahları severek belki
doyasıya içime sararak
keskin kancalı bıçaklar gibi
bilirim
mutluluk ya da huzur için ne gerek? işte onu diliyorum dostuma,onun olsun.....
Tekrar merhaba
Yazdığımı tekrar okuyunca; şiirim uzarsa ne olur ki diye bir soru yönelttiğinizi duyar gibi oluyorum..Haklısınız..Bir kere şiir uzarsa, yarattığınız hüzün ya da coşkuyu dizginlemek zorlaşır, ikincisi kurgudan uzaklaşırsınız farkında olmadan ve şiir, içinize düşenden farklı bir şi ...
Merhaba
Size şiirinizle ilgili yazacağım kısaca..Yavaş yavaş öykülemeden kaçınıp, lirizme yönelin diyeceğim..Öykülemeyle hüzün yaratabilirsiniz belki ama metafor (bir anlamda uçkunluk yaratmak zordur) ..Öykü kipinde kaldıkça, şiiriniz zorunlu olarak uzayacaktır.Zira öykü eksikliği reddeder, bir ...