Kim bilir hangi hüsran yer bulurken kalbimde
Sonsuzluktan dem vurur aşk denilen biçare
İzleri oyuk oyuk bilmem devası kimde
Derde ne sen çaresin ne de hekimler çare
Sen kendini alıp da bir başına giderken
Ben senin yüreğinde müebbetine yattım
Yalnızlık fırtınası dallarımı biçerken
Ayılmadı karanlık bense içine battım
Son çırpınış deme hiç henüz bu yolun başı
Nice korlar yanacak çorlu sinemde daha
Ah Biter mi diner mi gözümün yaslı yaşı
Sevgiliye esirken kurumaz böyle vaha…
Toplayıp yıldızları saçlarına kondurdum
Gönül tasın sevdamın meyi ile dolmadı
Durdurdum bu çarkı senli anda dondurdum
Ne kadar dizim büküp uğraşsam da olmadı
Her gece düşlerimde sensizlik kanıyorken
Taş Yastığa başımı gönüllü koyarım ben
Vel-hâsılı şu kalbim, lerzan haykırıyorken
Sükûtu ikrar sayıp lâl kesilmez miyim ben?
Zinhar bu sözlerimi sitem sanıp da dönme
Kader demiştin ya sen serzenişim onadır
Gayrı ömrüm üryandır, sakın hasrette dinme!
Yazdığım her kelime değişmeyen sonadır…
Şimdilerde meşkimin yamalı faslındayım
Bütün sazlar toplandı beste-i makber çalar
Beni yutan girdabın dosdoğru aslındayım
Gülün zikri duyulur, sazlar ilahi çalar…
Sen benim ilk bildiğim ve yine son sevdiğim
Adını dünyanın önyüzüne asarım
Unutmam unutmadım unutamam sevdiğim
Kâinatın üstüne yüreğimi basarım…
Kayıt Tarihi : 15.2.2016 02:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!